Esas No: 1994/1124
Karar No: 1995/955
Karar Tarihi: 07.03.1995
Danıştay 4. Daire 1994/1124 Esas 1995/955 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kararda, bir kurumun konkordato aşamasında bulunması nedeniyle, konkordato kapsamında bulunan bir alacağın şüpheli alacak niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesi gereği, bu alacak için karşılık ayrılmasında kanuna aykırılık olmadığına karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 285-309. maddelerinde düzenlenen konkordatonun amacı ve işleyişi de anlatılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesi
- İcra ve İflas Kanunu'nun 285-309. maddeleri
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 955
Esas Yılı : 1994
Esas No : 1124
Karar Tarihi : 07/03/995
KONKORDATO KAPSAMINDA BULUNAN BİR ALACAK, ŞÜPHELİ ALACAK NİTELİĞİNDE BULUNDUĞUNDAN, BU ALACAK İÇİN KARŞILIK AYRILMASININ YERİNDE OLDUĞU HK.
Yükümlü kurumun 1986 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, konkordato kapsamına giren bir alacak için karşılık ayrılmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek ikmalen kurumlar vergisi salınıp, kaçakçılık cezası kesilmiştir. …Vergi Mahkemesi, … günlü ve … sayılı kararıyla; davacı kurumun karşılık ayırdığı ihtilaf konusu alacağı için kondordato mühleti içinde icraya başvurduğu, İcra ve İflas Kanunu'na göre konkordato mühleti içinde borçlu aleyhine hiçbir icrai takip yapılamayacağından, kanunen şüpheli alacak vasfı kazanmayan alacak için karşılık ayrılmasının mümkün olmadığı, ancak olayın özelliği nedeniyle yükümlüye kasıt izafe edilemeyeceği gerekçesiyle vergi aslına ilişkin davanın reddine, kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine karar vermiştir. Yükümlü kurum, konkordato aşamasında olup, akibeti belli olmayan alacağın şüpheli alacak olduğunu, Vergi Dairesi Müdürlüğü, kesilen kaçakçılık cezasının yerinde olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedirler.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 323.maddesinde ticari veya zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla,dava veya icra safhasında bulunan alacakların şüpheli alacak sayılacağı, bu alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabileceği, şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarlarının tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirileceği öngörülmüştür.
İcra ve İflas Kanunu'nun 285-309.maddelerine göre konkordato, dürüst bir borçlunun, alacaklıların çoğunluğu ile yaptığı ve ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir cebri anlaşmadır. Bu suretle imtiyazsız alacaklılar borçluya karşı alacaklarının belli bir yüzdesinden ferafat ederler ve borçlu, borçlarının konkordato ile kabul edilenkısmını (yüzdesini) ödemekle, borçlarından kurtulur. Kural olaak, tasdik edilmiş ve kesinleşmiş konkordato, konkordato mühleti verilmesinden önce doğmuş olan bütün alacaklar için mecburidir. Borçluya, konkordato teklifi üzerine icra tetkik merciince konkordato mühleti verilmesinin amacı, borçluya karşı icra ve iflas takibini yasaklamak suretiyle, dürüst borçluya bu süre içinde alacaklıları ile konkordato yapabilmek ve bu konkordatoyu mahkemede tasdik ettirilebilek imkanı sağlamaktır. Bu imkanı sağlamak amacıyla, İcra ve İflas Kanunu'nun 289.maddesinde, konkondato mühleti içerisinde borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin duracağı hükmü yer almıştır.Olayda, yükümlü kurum bir firmadan olan alacağı nedeniyle icra takibine başvurmuş, ancak bu başvurunun konkordato mühleti içerisinde yapılmış olması nedeniyle icra takibine devam edilememiş, alacak konkordato listesine dahil edilerek, bu alacak için değerleme günündeki tasarruf değerine göre karşılık ayrılmıştır. Alacağın ticari faaliyet nedeniyle doğduğu da ihtilafsızdır.
Vergi Usul Kanunu'nun 323.maddesi ticari ve zirai kazançla ilgili olan dava veya icra safhasındaki alacakları, şüpheli alacak saymış ve bunlar için karşılık ayırmak suretiyle, ancak tahsil halinde vergileme imkanı sağlamıştır. Kanun, bir alacağın şüpheli sayılabilmesi için dava veya icra safhasında olmasını yeterli görmektedir. Bu durumda, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen bir takip yolu olan konkordato kapsamındaki bir alacağın da, icra safhasında bulunduğunun kabulü gerekir. Bunun için alacağın konkordato mühletinden önce doğmuş olması yeterlidir. Ayrıca icra takibine başlanmış olmasına dahi gerek yoktur. Kaldı ki, davacı kurum icra yoluna başvurmuş, ancak konkordato mühleti içerisinde bulunulması nedeniyle takibe devam edememiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 289.maddesi gereğince takibin batıl olması, bu alacağın icra safhasında bulunduğu ve şüpheli alacak olma vasfını kaybettiği sonucunu doğurmaz. Konkordato sonuçlandıktan sonra tahsil edilen miktarın, tahsil edildiği dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilmesi gerektiğinden, konkordato tasdik kararının kesinleşmesi üzerine, davacı kurumca bu alacağın ilgili yılın kurum kazancına dahil edildiği de görülmektedir. Bu durumda, konkordato kapsamında bulunan bir alacak, Vergi Usul Kanunu'nun 323.maddesi uyarınca şüpheli alacak niteliğinde bulunduğundan,bu alacak için karşılık ayrılmasında kanuna aykırılık yoktur. Konkordato mühleti içerisinde yapılan icra takisinin batıl olduğu ve alacağın ancak konkordato talebinin reddi veya konkordato koşulları gereğince ödeme yapılmaması üzerine şüpheli hale gelebileceği görüşüyle yapılan tarhiyatta ve bu tarhiyata karşı açılan davayı cezayı azaltmak suretiyle reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin reddine, davacı kurumun temyiz isteminin kabulüyle ...Vergi Mahkemesinin … günlü ve … sayılı kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.