Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
1- Alacaklının tellaliye harcına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 68.maddesinde; tellallık harcını, mal ve ürünlerini satan gerçek ve tüzel kişilerin ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, harcın sorumlusu ihalede malı satılan borçludur. Ancak, bu harç borçluya ait ise de, onun adına bu harcı yatıran alıcı daha sonra herhangi bir hükme gerek olmaksızın bu parayı borçludan geri alabilir. (İİK. m.12)
Öte yandan tellaliye harcı 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereği alındığından, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 123/son maddesinde öngörülen istisnanın, anılan harç yönünden uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle alacaklının tellaliye harcına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE,
2- Alacaklımn KDV ve Damga Vergisine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Katma Değer Vergisi Kanunu"nun I13-d maddesine göre; müzayede mahallerinde yapılan satışlar katma değer vergisine tabidir. Burada satılan malın ait olduğu kişinin KDV mükellefi olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Kanun koyucu tarafından bu yerlerdeki satışlar özel olarak KDV"ye tabi tutulmuştur. KDV Kanunu"nun 40.maddesine 4108 Sayılı Kanunla eklenen (5) numaralı fıkra ile Kanunun I7.maddesinin I.fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara, sadece vergiye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemler için beyanname verdirme, beyanname yerine kaim olmak üzere işleme esas belgeleri kabul etme, bu mükelleflere ait verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığı"na yetki verilmiş bulunmaktadır. Söz konusu yetki çerçevesinde Kanunun I/3-d maddesi uyarınca müzayede yoluyla satış yapan icra dairelerinin, bu satışlarıyla ilgili KDV"nin beyan ve ödenmesi ile ilgili işlemleri, KDV genel tebliğlerinde yer alan açıklamalara uygun yürütülür. Bu bağlamda 48 seri no"lu KDV genel tebliğinin (D) bölümünde, icra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu düzenlemesi yer almaktadır.
488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 3"üncü maddesinin birinci fıkrasında ise; damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişilerce ödeneceği açıklandıktan sonra, 8"inci maddesinde de, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu vurgulanmıştır. Bu Kanuna ekli, damga vergisinden istisna edilen kağıtlara ilişkin (2) sayılı tablonun kurumlarla ilgili kağıtları düzenleyen V"inci fıkrasında, bazı resmi kurumlara vergi muafiyeti tanınması da, yukarıda yer alan 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu"nun 3"üncü maddesi uyarınca resmi dairelerin de damga vergisi mükellefi olduğunu göstermektedir. Aym kanunun; " .. resmi dairelerin mecburiyetilı başlığım taşıyan 26. maddesinde ise; "resmi dairelerin ilgili memurları, kendilerine ibraz edilen kağıtların damga vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye ve bunların tutanağını düzenlemek üzere vergi dairesine göndermeye mecburdurlar." düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre icra müdürlüğünce, KDV ve damga vergisinin tarh ve tahakkuk işlemleri, anılan vergilerin mükellefi sıfatı ile yapılmakta olup, bu işlemlerden doğan ihtilafların çözüm yeri de vergi mahkemeleridir.
O halde icra mahkemesince, KDV ve Damga Vergisine yönelik şikayet bakımından, yargı yolu nedeni ile şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18,40 TL onama harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 15/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.