23. Hukuk Dairesi 2014/322 E. , 2014/2528 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2012/289-2013/307
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket müdürü A. E.. ve vekili Av. Ü.. E.. ile davalı vekili Av. M.. Ş.."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili şirketin kurumsal hizmetler veren denetim ve danışmanlık şirketi olduğunu ve müvekkili ile davalı şirket arasında davalı şirketin iç denetim ve kontrol hizmetlerinin müvekkili tarafından yapılması amacı ile anlaşmaya varıldığı ve müvekkili tarafından davalıya hizmet teklifi gönderilip 18.10.2011 tarihinde ise başlayacağının yazılı olarak bildirildiğini ve müvekkili tarafından davalı şirket bünyesinde iç denetim çalışmaları yapıldığı ve elde edilen sonuçların raporlar halinde davalıya sunulduğunu, davalı tarafından 02.01.2012 tarihinde başlayacak olan yıl sonu stok sayımında müvekkili şirketin de bulunmasının davalı tarafça talep edildiğini ve müvekkili şirket tarafından çalışmalara başlandığını, bu amaçla davalıdan bir takım belgeler talep edildiğini, ancak belgelerin çok geç müvekkiline teslim edildiğini, bu sırada davalı şirket tarafından 20.01.2012 tarihli elektronik posta mesajı ile sözleşmenin fesh edildiğini, davalının verdiği hizmetlere karşılık müvekkiline 15.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkili tarafından düzenlenen 06.03.2012 tarihli 17.700,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından noter kanalı ile iade edildiğini, davalının kötüniyetli davrandığını ve müvekkilini haksız fesih sonucu zarara uğrattığını ileri sürerek, davalı tarafından ödenmeyen 17.700,00 TL fatura bedeli ile müvekkilinin uğradığı 5.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatla birlikte toplam 25.700,00 TL"nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme olmadığını, davacının yaptığı çalışmaların ön denetim veya keşif niteliğinde olduğunu, sözleşme teklifi aşamasında müvekkilinin davalıdan çalışmaları durdurmasını istediğini, davacının hazırladığı raporun yüzeysel ve çözüm önerilerini ortaya koymayan soyut düzeyde kaldığını, buna rağmen müvekkili tarafından davacının talebi üzerine kendisine 20.727,25 TL ödeme yapıldığını, davanın haksız ve hukuki dayanaktan uzak olduğunu savunarak, reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi rapuru ve ek rapor ile tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme olmadığı, davacı tarafça gönderilen teklif mektubunun davalı yanca kabul edilmediği, sadece davacının yaptığı ön çalışmaların bedelinin davalı tarafından ödendiği, davacının verdiği hizmet teklif metninde davacının üretim, satış, pazarlama, dış ticaret, satın alma, mali işlerle ilgili sistem tespitleri analizleri ve önerilerini sunması gerektiği, davalı şirketin mevcut iç kontrol sisteminin incelenmesi ve yönetim amaçlarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiği, mevcut prosedürlerin incelenmesi ve güncellenmesi, bunun sonucunda şirketin risk haritasının çıkarılarak rapor halinde sunulması, çözüm önerilerinin ortaya konması gerektiği, oysa açıklanan işlerin yapılmadığı, davacının yaptığı işlerin bedelinin ödendiği, bedeli ödenmeyen bir iş veya hizmetin bulunmadığı, ayrıca davacının manevi yönden bir zarara uğramadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava taraflar arasındaki sözleşmenin haksız fesih nedeni fatura bedeli ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tarafça gönderilen 09.10.2011 tarihli elektronik iletide, davalıya hizmet teklif mektubunun gönderildiği belirtilmiş olup, davalının gönderdiği 10.10.2011 tarihli cevabi iletide şartların kabul edildiğinin bildirilmesi karşısında, sözleşmenin kurulduğunun kabulü gerekmesine rağmen mahkemece, aksi düşüncelerle bu hususun gözden kaçırılarak sözleşmenin kurulmadığı yönündeki kabulü ile kurulmuş bir sözleşmeye ilişkin olarak, sözleşmenin kurulup kurulmadığı yönünde yemin teklif hakkının hatırlatılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmasına ve ayrıca davacı şirket ünvanının karar başlığında yanlış yazılmasının mahallinde giderilebilecek olmasına, ancak ileri sürülen temyiz nedenlerine göre sonucu itibari ile doğru olan hükmün HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibari ile doğru olan hükmün gerekçesi değiştirilmek sureti ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.