12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/5676 Karar No: 2011/22062
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/5676 Esas 2011/22062 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Denizli 2. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 25/01/2011 tarihli 2010/871-2011/58 numaralı kararın temyiz isteği alacaklı tarafından ileri sürülmüştür. Kararda, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10. Maddesi'nin 3. Fıkrası gereğince kefilden borcun ifası yapılabilmesi için öncelikle asıl borçluya başvurulması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, bu hüküm sadece tüketici kredileri için geçerli olduğundan, genel kredi sözleşmesine dayalı takibin müteselsil kefillerinden biri olan Bilal Yavuzçehre hakkında yapılmasının hukuka uygun olduğu vurgulanmıştır. Mahkemece, Borçlu Bilal Yavuzçehre'nin itirazının kaldırılması yönündeki kararın, esastan incelenmediği ve yanlış olduğu sonucuna varılmıştır. Kararda, İİK 366 ve HUMK'un 428. Maddeleri uyarınca kararın bozulmasına karar verilmiştir.
12. Hukuk Dairesi 2011/5676 E. , 2011/22062 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Denizli 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/01/2011 NUMARASI : 2010/871-2011/58
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10.maddesinin 3.fıkrası; "Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez." düzenlemesini içermektedir. Bu nedenledir ki; alacaklı banka, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefillerden borcun ifasını isteyemez. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup, mahkemece re"sen dikkate alınması zorunludur. Ancak bu hüküm tüketici kredileri için geçerli olup, somut olayda takibin dayanağı genel kredi sözleşmesi olduğundan müteselsil kefilolan Bilal Yavuzçehre hakkında takip yapılması, yukarıda açıklanan yasa hükmüne aykırılık oluşturmaz. O halde mahkemece, borçlu Bilal Yavuzçehre"nin itirazının kaldırılması isteminin esastan incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.