12. Ceza Dairesi 2018/1884 E. , 2019/10257 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 63. maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanlar vekili tarafından Uyap üzerinden e-imzalı olarak gönderilen temyiz dilekçesinin onaylanma tarihi 23.06.2015 olmakla; katılanlar vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldığından; katılanlar vekilinin temyiz isteminin süresinde olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddine yönelik görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre,sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sanığa atılı suçun ne olduğu ve sübut delilleri irdelenmeksizin delil tartışılması içermeyen kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması;
Dosya içeriğine göre yerleşim yeri içi, 50 km hız sınırı olan, 3 şeritli ,12.80 m platform genişliğine sahip, bölünmüş, kaldırım, yol şerit çizgisi olan, düz, eğimsiz, asfalt yolda, gündüz vakti, hava açık ve zemin kuru iken; ehliyetsiz ve tek kolu bulunmayan sanık otomobili ile seyir halinde iken aracın seyrine göre yolun sağından soluna doğru geçmeye çalışan yayaya orta refüje yaklaşık 7 m mesafede aracının ön kısmı ile çarpması sonucu yayanın 20-25 m kadar havada uçup düştükten sonra sürüklenerek olay yerinde vefat ettiği ve sanığın kaza yerinden kaçtığı olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
Kaza tespit tutanağı kapsamı, keşif sonrası alınan bilirkişi heyeti raporu ve olaya ilişkin kamera görüntülerine göre olay günü sanığın kolunun birisinin sakat olması nedeniyle tek kollu olarak hızlı bir şekilde seyir halinde iken aşırı süratli olması nedeniyle aracını durduramayıp fren de yapamayarak yolun büyük çoğunluğunu geçmiş olan yayaya çarpması sonucu yayanın vefat ettiği olayda; sanık hakkında TCK’nın 22/3. maddesi gereğince bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerekirken uygulanmayarak yazılı şekilde sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.