Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3209
Karar No: 2018/6320
Karar Tarihi: 03.07.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/3209 Esas 2018/6320 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/3209 E.  ,  2018/6320 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, ürün teslimi nedeniyle 2001 yılında yapıldığı anlaşılan tevkifatın aidiyeti ve Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada mahkemece verilen 04.07.2014 tarihli karar Dairemizin 25.01.2016 günlü ve 2014/21010 E. - 2016/671 K. sayılı İlamı ile özetle,“ Davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği tevkifatın aidiyeti ile 2001 yılından sonraki yıllar bakımından mahkemece yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilmiş bu kapsamda, mahkemece aynı çevrede olduğu Kurumca belirtilen bu kişilerin de 2926 sayılı Yasa kapsamında davalı kurum nezdinde sigortalılık dosyalarının bulunup bulunmadığı, varsa sigortalılık sürelerinin belirlenmesi esnasında davaya konu 2001 tarihli tevkifatın dikkate alınıp alınmadığının belirlenmesi, şayet dikkate alınmış ise diğer sigortalıların da hak alanını ilgilendireceğinden davaya dâhil edilmeleri gerekli olup, davacının ve diğer adı geçenlerin makbuzun düzenlendiği tarihte nerede oturduğuna dair adres araştırması ve seçim kayıtları da dâhil tüm deliller toplandıktan sonra hâsıl olacak neticeye göre karar verilmesi ile özellikle sorulacak nüfus müdürlüklerinin belirlenmesinde, müstahsil makbuzunda ve tevkifat bildirim listesinde geçen yer isimlerinin dikkate alınması” gereklerine işaret edilerek bozulmuş, bozmaya uyularak mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
    Eldeki davada, Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün olmayıp, davacı avukatının bozmadan sonraki 08.02.2018 tarihli beyanında açıkça neyi talep ettiğinin belirlenememesi karşısında, HMK’nun 31"inci maddesi kapsamında davacının isticvabı ile talebinin tescil ve sigortalılığının tespiti yönünde mi yoksa sadece 2001 yılındaki tevkifatın aidiyetinin tespiti yönünde mi olduğunun açıklattırılması ile yapılması gereken araştırma yönünden, davacı hakkında 2011 yılında yapılan tescil işleminin bulunması karşısında, ilk bozma kararımızda belirtildiği üzere, adı geçen diğer ...’ların dinlenmeleri ile seçim ve ikamet kök kayıtlarının araştırılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereklerinin dikkate alınmaması ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Kabule göre de; davacının sigortalılık tespit istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş iken, 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılan prim ödemelerinin geçerli olduğunun tespitine dair karar verilmesi, hükümde çelişkinin olmaması gerektiğine işaret eden, HMK’nın 297’nci maddesine aykırılık teşkil etmekte olup, bozma nedenidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.07.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi