Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; Gözcülük yapan sanık ... hakkında hırsızlık suçundan TCK"nın 37/1. maddesi yerine 39. maddesinin tatbiki suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanıklar ve müdafiilerinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; Sanıklar hakkında TCK’nın 116/4 maddesinden ek savunma yapmaları için bir sonraki celseye kadar mehil verildiği ve 15/09/2015 tarihli sonraki celsede de savunmalarının alındığının anlaşılması karşısında tebliğnamede bu yönden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Gözcülük yapan sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından TCK"nın 37/1. maddesi yerine 39. maddesinin tatbiki suretiyle eksik ceza tayini, 2-Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçunda TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 07/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.