(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/1806 E. , 2021/1944 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin karar vermek için yeterli bulunmadığı, bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak, mahkeme için ise zorunluluk doğacağı, hükmüne uyulan bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediği belirtilerek, mahallinde tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazların murisin ölümünden sonra taksim edilip edilmediği, taksim edildiyse davalının annesine isabet edip etmediği, diğer mirasçılara pay verilip verilmediği, taşınmazın hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı hususlarının aydınlatılması, muristen intikal eden tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri getirtilerek alınan beyanların denetlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına karşı direnme kararı verilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.03.2015 tarih ve 2014/16-1229 Esas, 2015/889 Karar sayılı ilamı ile, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 1581 ve 1740 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamı lehine olan taraf yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, anılan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında ve bu kararda atıf yapılan Dairemizin 10.05.2011 tarih ve 2010/328 Esas, 2011/2602 Karar sayılı ilamında belirtildiği şekilde, taşınmazlar başında keşif yapılarak taraflarının ortak murislerinin terekesine dahil olan malların taksim edilip edilmediği, mirasçılar arasında pay devri yapılıp yapılmadığı ve davaya konu taşınmazların davalının murisine isabet edip etmediği hususları aydınlatılmaksızın, hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Dosya kapsamına göre, davalı tarafça taksim edildiği iddia edilen bir kısım taşınmazın, ... oğlu ... mirasçıları olan... ve ... arasında taksim edildiği hususunda duraksama bulunmamaktadır. Ancak, muris ... terekesine dahil olan malvarlığının ne olduğu, tereke mallarının tüm mirasçılarının katılımıyla taksim edilmiş olması halinde hangi mirasçıya hangi taşınmazın veya malvarlığının isabet ettiği, davalı vekilinin karar düzelme dilekçesinin ekinde bulunan ve ...rildiği belirtilen taşınmazların hangi parsellere tekabül ettiği, bu taşınmazların mirasçılar adına müstakilen tescil edilip edilmediği denetlenemediği gibi, temyiz talebinde bulunan davacıların murisi ... adına tespit edilen iki parça taşınmazın eşinden gelip gelmediği ve terekenin taksim edilip edilmediği hususunda farklı yönde tanık beyanları bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, bozma ilamının gereğinin yerine getirildiğinden söz edilemeyeceği gibi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Hukuk Genel Kurulu’nun verdiği kararlara uymak zorunlu olduğu gözetilmeksizin, Hukuk Genel Kurulu kararında öngörüldüğü şekilde yargılama yapılmaksızın yazılı gerekçe ile hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.