23. Hukuk Dairesi 2018/1348 E. , 2020/4405 K.
"İçtihat Metni"Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfıtayla)
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin kooperatif yönetim kurulunun 07/07/2009 tarih ve 607 sayılı kararıyla haklı bir neden olmaksızın ortaklıktan ihraç edildiğini, ihraç kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini ileri sürerek yasaya ve anasözleşmeye aykırı olan ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının fiilen kamyonculuk yapmadığını, üyelik şartlarını sağlamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamında; davalı kooperatifin davacıya parasal yükümlerini yerine getirmesi ve araç sahibi olması için makul bir süre vermediği, davalının temerrüde düşürülmediği, bu nedenlerle ihraç kararının yasaya ve anasözleşmeye aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince; davalı kooperatifin davacıya parasal yükümlerini yerine getirmesi ve araç sahibi olması için makul bir süre vermediği, davacı ile aynı durumda olup ihraç edilmeyen kooperatif üyelerinin bulunduğu, davalı kooperatifin eşitlik ilkesine aykırı davrandığı, bu nedenle ihraç kararının iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı kooperatif ortaklığından çıkarılmaya ilişkin kararın iptali istemine ilişkindir.
Kooperatif ortağının, aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte, uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Böyle bir ortağın açtığı davanın TMK"nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı davrandığı ilke olarak kabul edilmelidir.
Bu durumda mahkemece, davacıya noter kanalı ile ihtar çekip, aidat borcunu ödemesi için yasada belirtilen mehlin verilmediği ve 17.07.2009 tarihli ihraç kararının, usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği belirtilmiş ise de, o tarihten bu yana davacının aidat yükümlülüğü bulunan kooperatife aidat ödemediği, kooperatife uzun süre uğramadığı, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmediği anlaşıldığından davacının ihraç kararını zımnen kabul ettiği, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve ortaklıktan çıkma iradesini bu şekilde ortaya koyduğu, davanın bu nedenle TMK"nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.