Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22718
Karar No: 2017/3161
Karar Tarihi: 05.06.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/22718 Esas 2017/3161 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/22718 E.  ,  2017/3161 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, mirasbırakan annesi ...’ın maliki olduğu 1062 parsel sayılı taşınmazın dava dışı vekili ...’e verilen vekaletname uyarınca davalı oğlu ...’e satış yolu ile temlik edildiğini, akit tarihinde 89 yaşında olan mirasbırakanın akli melekelerinin yerinde olmadığını ve hukuki işlem ehliyetine haiz bulunmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve miras payı oranında adına tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... mirasçıları mirasbırakanlarının taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece; mirasbırakan ...’nin işlem tarihinde hukuki ehliyetinin tam olduğu, her ne kadar davacı 13/04/2012 tarihli dilekçesiyle muris muvazaası hukuksal nedenine dayanmış ise de iddianın genişletilmesine davalı tarafça açıkça muvafakat edilmediğinden bu yönden inceleme yapılmadığı, mirasbırakanın mallarını paylaştırma amacıyla hareket ettiğinin anlaşıldığı ve iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava hukuki ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, 13.04.2012 tarihli dilekçesinde ise mirasbırakanın mirasçılarından mal kaçırma amacıyla taşınmazı temlik ettiğini ileri sürerek bu iddia doğrultusunda davanın kabulünü talep etmiştir.
    Bilindiği üzere; ıslah; taraflardan birinin yapmış olduğu usûl işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesine denir. ( 6100 sayılı HMK md. 176, 1086 sayılı HUMK md. 83 ) Islah, tahkikat sona erinceye kadar sözlü ya da yazılı olarak yapılabilir. Islah müessesi, dava değiştirme, başka deyişle iddia ve müdafaanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağını bertaraf eden bir imkandır. Zira bu suretle, aslında yasal itiraz ile karşılaşılabilecek olan herhangi bir taraf muamelesi, ıslah kurumu yardımı ile artık bu itirazı davet etmeksizin yapabilmektedir. (Prof.Dr.Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuk, C.I.II.B, 5, ... 1992 s.534)
    Islah, 6100 sayılı HMK"nın 176. - 182. maddelerinde, davanın tamamen ıslahı ise 180. maddesinde düzenlenmiştir.
    6100 sayılı HMK"nin 180. maddesinde; davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi halde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir". hükmüne yer vererek, tamamen ıslahın koşullarını belirlemiştir.
    Anılan yasal düzenlemeye göre tam ıslahtan söz edilebilmesi için yeni bir dava dilekçesi verilmek suretiyle ıslahın yapılması gerekmektedir.
    Ne var ki; davacının sunmuş olduğu 13.04.2012 tarihli dilekçenin mevcut düzenleniş şekline göre tam ıslah dilekçesi olarak kabulü olanaklı değildir.
    Öyleyse,davada dayanılan hukuki ehliyetsizlik iddiasına ilişkin olarak ... Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun 14.07.2014 tarihli raporu ve dosyada dinlenilen tanık anlatımlarına göre mirasbırakanın vekalet ve işlem tarihinde ehliyetsiz olduğu kesin olarak saptanamadığına göre hukuki ehliyetsizlik nedeni yönünden ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Öte yandan hükmün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 297/1-c maddesine göre “ Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” kapsaması gerektiğinin belirtildiği, yine aynı maddenin 2. fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi nazara alındığında gerekçe ile hükmün birbiriyle uyumlu olması ve bir bütünlük arz etmesi gerektiği açıktır.
    Hal böyle olunca ; davacının davasını muris muvazaası olarak tamamen ıslah etmediği gözetildiğinde ve taraf delilleri de bu doğrultuda toplanmadığına göre ileride davacının bu hususta dava açma hakkını kısıtlayacak şekilde gerekçe oluşturulması doğru değildir.
    Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün gerekçesindeki “ ... kaldı ki davalılar vekilinin 06/03/2013 havale tarihli dilekçesinde bahsi geçen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/362 E sayılı dosyasında mirasçı ... tarafından yine mirasçı ... aleyhine açılan Tapu iptal ve tescil davasının reddine dair mahkeme kararında da murisin mallarını paylaştırma kastı ile hareket ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması hususu da dikkate alınarak murisin çocukları arasında bu şekilde paylaştırmaya gitmiş olduğu kanaatine varılmış açıklanan nedenlerle...” kısmının gerekçe bölümünden çıkarılmasına, davacının temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi