21. Hukuk Dairesi 2015/9447 E. , 2015/11341 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, temyiz kapsam ve nedenleri ile hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalıların iş kazası sonucunda vefatları nedeniyle yakınlarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, her bir davacı için ayrı ayrı 8.000,00- TL manevi tazminatın 29.11.2006 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından sigortalıların iş kazası sonucu vefat ettiği ve müteveffa sigortalıların ayrı ayrı %10, davalının %30 ve dava dışı ...."ın %50 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.
Davacılar birden çok olsa da aynı uyuşmazlığa ve hukuki sebebe dayalı olarak ve tek bir başvurma harcı ile dava açılmıştır. Uyuşmazlık; birlikte dava açan ve tek vekille temsil edilen davacıların davasının kabulüne veya kısmen kabulüne karar verilmesi halinde, vekalet ücretinin ne şeklilde tayin edilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde uyuşmazlık konusu hakkında bir düzenleme bulunmamakla birlikte, tarifenin 3/1.maddesinde; avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulacağı; aynı maddenin 2.fıkrasında ise, müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek; ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Anılan maddenin amacına ve içtihatı birleştirme kararına hakim olan ilke birlikte gözetildiğinde, birden fazla davacının birlikte dava açması ve tek vekille temsil edilmeleri halinde, davanın kabul edilen bölümü üzerinden davacılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Somut olayda; tek bir vekille temsil edilen ve davası kabul edilen davacılar lehine manevi tazminat talepleri açısından tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, her bir davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 Sayılı HMK"nun 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece verilen 2014/376 Esas ve 2014/2158 Karar sayılı, 24.12.2014 tarihli kararın hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin “Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden her bir davacının lehine hükmedilen miktar üzerinden davacı sayısı kadar vekalet ücreti hesaplanması gerektiğinden tarife gereği takdir olunan her bir davacı için 1.500,00 er TL den toplam 4.500.00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” bendinin tamamen silinmesine, hüküm fıkrasına bir bent halinde "Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacılara ödenmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 20/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.