Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/3700 Esas 2019/10247 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3700
Karar No: 2019/10247
Karar Tarihi: 15.10.2019

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/3700 Esas 2019/10247 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/3700 E.  ,  2019/10247 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : TCK"nın 179/3-2,50/1-a,52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; olay günü yapılan rutin yol kontrolünde durdurulan ve güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde 2,23 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, tespit edilen alkol promil miktarı itibariyle kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak hak ve nesafete uygun bir ceza tayini yerine, sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
    2-CMK"nın 18/6/2014 tarih ve 6545 sayılı yasa ile değişik 231/8. maddesinde denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğine ilişkin yapılan düzenlemenin, sanığın adli sicil kaydında bulunan 27.05.2008 kesinleşmeli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik kararın denetim süresinin dolması nedeniyle uygulanamayacağı halde “Sanığın adli sicilinde HAGB kararı bulunduğundan hakkında yeniden HAGB kararı verilmesine yer olmadığına” şeklindeki yasal olmayan ve dosya kapsamıyla uyuşmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3-CMK"nın ""Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar"" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 esas-2018/382 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK"nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre, lehe hükümler istemi bulunan sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının TCK"nın 50. maddesi hükmüne göre adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiş olmakla birlikte, hapis cezasının ertelenmesinin düzenlendiği TCK"nın 51. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması;
    Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 15/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.