Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13037
Karar No: 2017/5919
Karar Tarihi: 28.06.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/13037 Esas 2017/5919 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/13037 E.  ,  2017/5919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... Köyü, 106 ada 65, 67, 68, 70, 71, 73, 75, 78 parsel sayılı sırasıyla 2604 m2, 9215 m2, 3002 m2, 7554 m2, 5103 m2, 6854 m2, 4458 m2, 3602 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve zilyetliğe dayanılarak 65 parsel, ...; 67 parsel, ... ve ...; 68 parsel, ... ve ...; 70 parsel ..., 71 parsel, ..., ... ve ... ...; 73 parsel, ... mirasçıları ... ve paydaşları adına, 75 ve 78 parseller ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı ..., taşınmazların köy orta malı olarak ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın husumet yokluğundan reddine dava konusu taşınmazların tesbit gibi tesbit malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı ...’ın hükmü temyizi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 21.10.2002 tarih ve 2002/3464 - 5055 sayılı kararı ile özetle; “3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi hükmünde genel nitelikteki harman yerleri ile kamu mallarından sayılan mera niteliğindeki taşınmazlar hakkında Köy Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı ve ... dava açabileceği gibi kişilerinde dava açmasında kanunî olanak bulunduğundan davanın esasına girilmesi” gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra ... vekili, 01.04.2004 tarihli dilekçesiyle dava konusu taşınmazların ... adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, davanın reddine, dava konusu taşınmazların tesbit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, katılan ... vekilinin hükmü temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19.01.2011 tarih ve 2010/13714 – 2011/323 sayılı kararı ile hükmün ikinci kez özetle “... davaya katıldığı ve çekişmeli taşınmazların sınırında ... parselleri bulunduğu halde mahkemece taşınmazların ... sayılan yerlerden olup olmadıkları yönünde araştırma yapılmadığı ve komşu köyden tanık dinlenmediği ve yöntemine uygun şekilde mera araştırması yapılmadığı belirtilerek usûlüne uygun ..., mera ve taşınmazların mera veya ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, zilyetlik araştırması yapılması” gereğine değinilerke bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı... tarafından açılan davanın reddine, davacı ...in davasının ise kısmen kabulüne ve dava konusu ... Köyü, 106 ada 65, 67, 68 ve 78 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptali ile, 106 ada 65 ve 78 parsellerin tamamıyla, 106 ada 67, 68 ve 75 parsel sayılı taşınmazların ise 28.05.2012 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen sırasıyla 6451,06 m²; 1829,24 m² ve 860,60 m² yüzölçümündeki bölümlerinin ... vasfıyla ... adına, 106 ada 71 ve 73 parsel sayılı taşınmazların tamamıyla 106 ada 68 ve 75 parsel sayılı taşınmazların krokide (B) ile gösterilen sırasıyla 198,58 m² ve 3690,61 m² yüzölçümündeki bölümlerinin hisseleri belirtilerek tesbit gibi tesbit malikleri ve mirasçıları adlarına tapuya kayıt ve tescillerine, 106 ada 67 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ile gösterilen 3160,81 m² yüzölçümündeki bölümünün ise, 3402 sayılı Kanunun 16/1-B maddesi gereğince yeni parsel sayısıyla mera vasfıyla sınırlandırılmasına ve mera siciline kaydına karar verilmiş, hükmün temyizi
    üzerine Dairemizin 2013/435 – 3610 sayılı kararıyla “Mahkemece, temyize konu 106 ada 71 ve 73 parsel sayılı taşınmazların tamamıyla 106 ada 68 ve 75 parsel sayılı taşınmazların krokide (B) ile gösterilen sırasıyla 198,58 m² ve 3690,61 m² yüzölçümündeki bölümleri üzerinde davalı gerçek kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek, ...in bu taşınmaz ve taşınmaza bölümleri yönünden davasının reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava konusu taşınmazların ... sayılmayan yerlerden olması bu yerlerin davalı kişiler adına tescili için yeterli sebep değildir. Bir yerin kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilebilmesi için o taşınmaz üzerinde aralıksız, çekişmesiz ve ekonomik amaca uygun bir biçimde malik sıfatıyla zilyetliğinin sürdürülmesi ve 20 yıllık kazanma süresinin dolmuş bulunması gerekir. Ev yapmak, yılın sadece belli bir mevsiminde harman yeri veya yaylak olarak hayvanları otlatmak için kullanmak gibi hususların, ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak değerlendirilmesi düşünülemez. 21.06.2007 tarihinde yapılan keşifte görev alan ziraatçı bilirkişi Abdullah Kıraç, 28.06.2007 tarihli raporunda: “Parseller üzerinde keşif tarihi itibari ile herhangi bir tarımsal faaliyet ve işlemeli tarıma dayalı bir faaliyet tesbit etmediğini, zaten yerel bilirkişiler beyanlarında da bu parsellerin uzun süredir ekilmediğini söylediklerini, parsellerin özelliklerini gözönüne aldığımda; toprak yapısı ve özelliği itibari ile kullanımda ciddi sınırlılığı bulunan, sürekli tarıma elverişli olmayan 4. sınıf tarım arazisi özelliğinde” olduklarını beyan etmiştir. 02.05.2012 tarihinde yapılan keşifte görev alan ziraatçı bilirkişi 23.05.2012 havale tarihli raporunda: “davaya konu 65, 67, 68, 71, 73, 75 ve 78 nolu parseller aynı yörede birbirine yakın parseller olduğunu, söz konusu yerler yalnız yaz ayları müddetince küçükbaş ve büyükbaş hayvan otlatılmak suretiyle değerlendirildiği, üzerindeki bitki örtüsünün Koyun yumağı, Kır kekiği, çayır otu, papatya, üçgül gibi bitkilerinden oluştuğu, uzun yıllardan beridir işlemeli tarım yapmak suretiyle değerlendirilmediği, yalnız hayvan otlatmak amacıyla değerlendirildiğini, bu bitkilerin varlığı bu alanların çok eskiden beri otlatma alanı ve hayvanlara yem temini amacıyla kullanılan kültür alanlarından olduğunu gösterdiğini” beyan etmiştir. Yine, 21.06.2007 tarihli keşifte görev alan yerel bilirkişi ... beyanında: “Son 15-20 yıldır buraların (dava konusu yerlerin) ekilip biçilmediğini” ifade etmiştir.
    Yukarıda ziraatçı ve yerel bilirkişi beyanlarında belirtildiği üzere, redde ve temyize konu taşınmazların davalı gerçek kişiler tarafından uzun yıllardır kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde tezahür eden bir zilyetliğin, ekonomik amaca uygun, iktisap sağlayıcı nitelikte bir zilyetlik olduğundan söz edilemez ve kabul edilemez.
    O halde, temyize konu taşınmazlar üzerinde davalı gerçek kişilerin ekonomik amaca uygun olarak iktisap sağlayan süreye ulaşan zilyetliklerinin bulunmadığı, taşınmazlar üzerindeki tasarruf şeklinin de ekonomik amaca uygun olmadığı ziraatçı ve yerel bilirkişi sözlerinden anlaşılmış olduğuna göre, değinilen bu yönler gözetilerek Hazinenin davasının 106 ada 71 ve 73 parsel sayılı taşınmazların tamamıyla 106 ada 68 ve 75 parsel sayılı taşınmazların krokide (B) ile gösterilen sırasıyla 198,58 m² ve 3690,61 m² yüzölçümündeki bölümleri yönünden de kabulüne karar vermek gerekirken, maddi olay, hukukî niteleme ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Birleşen 2014/3 Esas sayılı dosyada davacı ...70 parsel sayılı taşınmazın köy orta malı olarak ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tapuya tescili istemiyle dava açmış, mahkemece davanın reddine adir verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2013/744 -16370 sayılı kararıyla “Kadastro sırasında dava konusu 106 ada 70 parsel sayılı 7554 m2 yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyeliğine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... dava konusu taşınmazın mera olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Davacı ... dava konusu taşınmaz ile birlikte aynı dosyada komşu parsellerin de mera olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Diğer parseller hakkındaki davaların tefrik edildiği, bu dosyadan tefrik edilen dava konusu taşınmaza komşu 106 ada 65, 67, 68, 71, 73, 75 ve 78 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davada yerel mahkemece; 106 ada 65 ve 78 parsel sayılı taşınmazların tamamıyla, aynı ada 67, 68 ve 75 parsel sayılı taşınmazların ise kısmen ... niteliği ile katılan davacı ... adına tapuya tesciline, 106 ada 71 ve 73 parsel sayılı taşınmazların tamamıyla, 68 ve 75 parsel sayılı taşınmazların ise kısmen tespit malikleri adına tapuya tesciline karar verildiği, katılan davacı
    ..."nin temyizi üzerine Yargıtay 20.H.Dairesinin 01.04.2013 gün 435-3610 E.K sayılı ilamı ile 106 ada 68, 71, 73 ve 75 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün ... lehine bozularak mahalline iade edildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
    O halde; dava konusu 106 ada 70 parsel sayılı taşınmaz hakkında, taşınmaza komşu 106 ada 68, 71, 73 ve 75 parsel sayılı taşınmazlarla aynı sebebe dayanılarak dava açıldığı dikkate alındığında sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için bu davaların birleştirilmesi gerektiği dikkate alınmalı, bu husustan hareketle özellikle 20.Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılan komşu taşınmazlara ilişkin davaların aynı nitelikte olduğu gözden kaçırılmamalı, dosyalar birleştirildikten sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya auyularka dava sosyalarının birleştirilmesine karar verilmiş, yapılan yargılama sonucunda Hazinenin davasının kabulüne, davacı ..."ın davasının reddine, ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... mevkiinde kain 106 ada 68, 71, 73 ve 75 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptaline,
    106 ada 71 parsel 5103 m²"nin ham toprak vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 106 ada 73 parsel 6854 m²"nin ham toprak vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 106 ada 68 perselin bilirkişi raporunda belirtilen "B" harfi ile gösterilen 198,58 m²"nin ham toprak vasfıyla başka bir parsel numarasıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 106 ada 75 parselin bilirkişi raporunda belirtilen "B" harfi ile gösterilen 3690,61 m²"nin ham toprak vasfıyla başka bir parsel numarasıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, birleşen 2014/3 Esas ve 2014/5 Karar sayılı dosya açısından, davacı ..."ın davasının reddine, ... ili, ... ilçesi ... köyü ... mevkiinde kain 106 ada 70 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilnmiş, hüküm davalı ... tarafıdnan temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller ... alanı dışında bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 28/06/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi