Esas No: 2019/4704
Karar No: 2019/7712
Karar Tarihi: 09.07.2019
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/4704 Esas 2019/7712 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, örgüt faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik, mühürde sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan TCK"nin 220/1 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b) Örgüt faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 158/1-e-son, 43/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
c) Örgüt faaliyeti kapsamında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 204/1, 204/3, 43/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
d) Örgüt faaliyeti kapsamında kıymetli damgada sahtecilik suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 199/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
e) Örgüt faaliyeti kapsamında mühürde sahtecilik suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 202/2, 43/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
f) Dolandırıcılık, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçlarından beraat
2- Sanıklar ... ve ... hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan TCK"nin 220/2 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b) Örgüt faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 158/1-e-son, 43/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
c) Örgüt faaliyeti kapsamında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 204/2, 204/3, 43/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
d) Örgüt faaliyeti kapsamında kıymetli damgada sahtecilik suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 199/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
e) Örgüt faaliyeti kapsamında mühürde sahtecilik suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 202/2, 43/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
f) Dolandırıcılık, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçlarından beraat
3- Sanıklar ....,...,...,hakkında:
a) Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan TCK"nin 220/2 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b) Örgüt faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 158/1-e-son, 43/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
c) Örgüt faaliyeti kapsamında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 204/1, 204/3, 43/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
d) Örgüt faaliyeti kapsamında kıymetli damgada sahtecilik suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 199/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
e) Örgüt faaliyeti kapsamında mühürde sahtecilik suçundan TCK"nin 220/4. maddesi delaletiyle 202/2, 43/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
f) Dolandırıcılık, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçlarından beraat
4- Sanıklar ... ve ... hakkında: Resmi belgede sahtecilik suçundan beraat
5- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında: Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından beraat
6- Sanık ... hakkında: Resmi belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık suçlarından beraat
7- Sanık ... hakkında: Resmi belgede sahtecilik, basit dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından beraat
8- Sanık ... hakkında: Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, basit dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, kıymetli damgada sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından beraat
Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri o yer Cumhuriyet savcısı tarafından;
Sanıklar...,..,.. ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık suçlarından, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik, basit dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, sanıklar ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ... ve...hakkında katılan ... dışındaki mağdurlara karşı basit dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi bozmak, gizlemek veya yok etmek suçlarından, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, basit dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme, kıymetli damgada sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümleri katılan ... vekili tarafından;
Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmü katılan ... vekili ve sanık müdafii tarafından;
Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından;
Sanık ..., ..., ..., ..., ... ve ......hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri sanıklar ve müdafileri tarafından;
Sanık ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri sanıkların müdafileri tarafından;
Sanık ..., , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Her ne kadar tebliğnamede sanıklar ...(...) ve ...’ın adlarına yer verilmişse de, adı geçen sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz istemi olmadığından inceleme dışı tutulmuştur.
Hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanıklar ..., ..., ... ve ...’nin müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede:
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ... ile temyiz dışı sanık ...’nın trafik takip işleri yaptıkları, sanıklar ... ve ...’in Osmaniye Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memurları odukları, sanık ...’nin Osmaniye Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası İkinci Başkanı olduğu, sanık ...’un...Sürücü Kursu sahibi olduğu, sanıklar ... ve ...’un, sanık ...’nın işyerinde, sanık ...’in sanık ...’un işyerinde çalıştıkları, sanıklar ..., ..., ’nın adı geçen diğer sanıklar ile irtibat halinde oldukları, tüm sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek kendilerine muayene amacıyla getirilen araçların işlemlerini sahte olarak yaptıkları, noterde devri gerçekleşen ancak trafik tescil öncesi muayene işlemleri gereken veya borcu bulunan araçların bu işlemlerini sahte yaptıkları, daha sonra sahte evrakların bir kısmını sanıklar ... ve ... aracılğıyla tescil ettirdikleri, sanık ...’nin Karayolları Genel Müdürlüğü araç muayene istasyununda bekleyerek sorunlu araçların muayenesinde adı geçen sanıklara yardımcı olduğu, dosya kapsamında yargılanan diğer sanıkların da, işlemlerin sahte yapılacağını bildikleri halde muayene işlemlerini bu sanıklara yaptırdıkları, ayrıca ...Sürücü Kursu’na giderek ehliyet alamaya hak kazanan kişilerin vergi dairesine yatırılması amacıyla kurs görevlilerine verdikleri paraların ... ve ... tarafından yatırılmayıp, sanık ...’ya sahte vergi alındı makbuzları düzenletilip ehliyet dosyalarına eklenerek hak sahiplerine teslim edildiğinin iddia edildiği somut olaylarda;
A) Katılan ... vekilinin sanıklar ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ... ve ...hakkında Maliye Hazinesi dışındaki mağdurlara karşı basit dolandırıcılık suçundan, sanık ... hakkında basit dolandırıcılık suçundan, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanık ... hakkında basit dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, sanık ... hakkında basit dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ..., ..., ... ve ...’a yüklenen Maliye Hazinesi dışındaki mağdurlara yönelik basit dolandırıcılık suçundan, sanık ...’ya yüklenen basit dolandırıcılık ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından doğrudan zarar görmeyen Maliye Hazinesi’nin davaya katılma ve hükümleri temyiz hakkı bulunmadığı,
Ayrıca; her ne kadar sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçundan dava açılmış, Mahkeme’ce de Maliye Hazinesi’nin katılmasına karar verilmiş ise de; sanıkların üzerine atılı eylemler nedeniyle kamu zararı bulunmadığı, kazanç kayıplarının kamu zararı olarak değerlendirilemeyeceği, eylemlerin araç sahiplerine karşı gerçekleştirildiği, bu nedenle Maliye Hazinesi’nin kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği anlaşılmakla; vaki temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B) Sanık ... hakkında mühürde sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından, sanığın beraatine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabersizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmış, mahkemece beraati kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,
C) Sanıklar sanık ... hakkında kıymetli damgada sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., .., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... , ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçundan, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik ve resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçlarından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,.., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., .. ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ... ve ...hakkında resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçundan, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik ve resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçlarından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan davalarda, bu suçların gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 204/1, 205/1, 66/1-e ve 67/3 maddelerine göre hesaplanan 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin, zamanaşımını son kesen sebep olan sorgu tarihleri ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği,
Sanık ... hakkında kıymetli damgada sahtecilik suçundan, sanıklar ..., ..., ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan davalarda, suç tarihlerinin sanık ... için 07/06/2007, sanık ... için 28/11/2005, sanık ... için 06/12/2006, sanık ... için 09/05/2007 tarihleri olduğu, suçların gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nin 199/1, 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihleri ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
D) Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
1-) Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ... ..., ..., ... ve... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri açısından;
TCK"nin 6. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde; örgüt mensubu suçlu; suç işlemek için örgüt kuran, yöneten, bu örgüte katılan veya örgüt adına suç işleyen kişi olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 220. maddesinde ise, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” başlıklı suç düzenlenmiştir. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuyla korunan hukuki yarar kamu güvenliği ve barışıdır. Suç işlemek için örgüt kurmak, toplum düzenini tehlikeye soktuğu ve araç niteliğindeki suç örgütü, amaçlanan suçları işlemede büyük bir kolaylık sağladığından, bu suç nedeniyle kamu güvenliği ve barışın bozulması bireyin güvenli, barış içinde yaşamak hakkını da zedeleyeceğinden, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan bu fiiller ayrı ve bağımsız suçlar olarak tanımlanmıştır. Böylece bu düzenlemeyle aynı zamanda bireyin, Anayasa’da güvence altına alınmış olan hak ve özgürlüklerine yönelik fiillere karşı da korunması amaçlanmıştır. Bu amaçla henüz suç işlenmese dahi, sadece suç işlemek amacıyla örgüt oluşturmuş olmaları nedeniyle örgüt mensubu faillerin cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Bunun asıl nedeni suç işlemek için örgüt kurmanın, kamu barışı yönünden ciddi bir tehlike oluşturmasıdır. Kanun koyucu bu düzenleme ile öncelikle gelecekte işlenebilecek suçları engellemek istemiştir. Bu suçun mağduru ise; öncelikle kamu güvenliği ve barışını sağlamakla yükümlü olan devlet ve toplumu oluşturan bireylerdir. TCK"nin 220. maddesi kapsamında bir örgütün varlığından söz edebilmek için; en az üç kişinin, suç işlemek amacıyla hiyerarşik bir ilişki içerisinde, devamlı olarak amaç suçları işlemeye elverişli araç ve gerece sahip bir şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir. Örgüt, soyut bir birleşme olmayıp, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki barındırmaktadır. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Oluşturulan bu ilişki sayesinde örgüt, mensupları üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır. Bu nedenle niteliği itibarıyla devamlılık arzeden örgütün varlığı için suç işlemek amacı etrafındaki fiilî birleşme yeterlidir. Buna karşın, kişilerin belirli bir suçu işlemek için bir araya gelmesi hâlinde ise örgüt değil, iştirak ilişkisi mevcuttur.
TCK"nin 220. maddesi anlamında bir örgütten bahsedilebilmesi için;
a-Üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olması gerekmektedir.
b-Üyeler arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir bağ bulunmalıdır. Örgütün varlığı için soyut bir birleşme yeterli olmayıp, örgüt yapılanmasına bağlı olarak gevşek veya sıkı bir hiyerarşik ilişki olmalıdır.
c-Suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme yeterli olup, örgütün varlığının kabulü için suç işlenmesine gerek bulunmadığı gibi işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün olmakla birlikte, zorunluluk arz etmemektedir. Örgütün faaliyetleri çerçevesinde suç işlenmesi halinde, fail, örgütteki konumuna göre, üye veya yönetici sıfatıyla cezalandırılmasının yanında, ayrıca işlenen suçtan da cezalandırılacaktır.
d-Örgüt niteliği itibariyle devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil ancak iştirak iradesinden söz edilebilecektir.
e-Amaçlanan suçları işlemeye elverişli, üye, araç ve gerece sahip olunması gerekmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere kanunların suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli yapılara suç örgütü denmektedir. Suç örgütü kurma ve yönetme ile örgüte üye olma suçları yönünden suç örgütünün işlemeyi amaçladığı suç ve/veya suçların en azından hazırlık hareketi ile ilgili ciddi bulgu, emare ve/veya delil olmalıdır. Suç örgütü kurma bağımsız bir suç kabul edildiğine göre, amacı olmayan bir örgütlenmede, suç örgütü bir veya birkaç amaçla suç işlemesi için kurulmalı ve suçların işlenmesine dair TCK’nin 220/1.maddesinde gösterilen unsurlar ile ilgili bulgulara ulaşılmalıdır. Suç işlemek için örgüt kurmada bir veya birkaç suç işlendikten sonra daha programlanmış suçları işlemek için örgüt devam eder. Örgüte iştirak eden failler işlenen suçtan dolayı iştirak gereği cezalandırılır, yani katkıda bulunana uygulanır. Örgüt kurucuları kendi başlarına veya başkaları ile anlaşma yapılmasını başlatandır. Faaliyeti ile örgütün doğmasına sebebiyet vermektedir. Örgüt yönetenler ise üst pozisyonda kollektif faaliyeti kısmen veya tamamen düzenleyen, koordine edenlerdir.
Suç örgütü ile iştirak halinde suç işleme durumları zaman zaman birbirine karıştırılmaktadır. Oysa kişilerin bir suç işlemek için bir araya gelmelerinde iştirak iradesinden bahsedilir. İştirak ilişkisinde suç ortakları nazarında suçun, konu veya mağduru bakımından somutlaşması gerekir. Suç örgütünde ise işlenmesi amaçlanan suçların konu veya mağduru itibariyle somutlaştırılması zorunlu değildir. Suç örgütü kurmak, yönetmek ile örgüte üye olmak veya alt grup suçlar yönünden suç örgütünün işlemeyi amaçladığı suç ve suçların en azından hareketi ile ilgili ciddi bulgu, emare ve delillerin mevcut olması yeterlidir. Suç örgütü kavramının klişe, basmakalıp ve soyut cümlelerle belirlenip her eylemde uygulanması da isabetli olmaz. Her somut eylemin özelliklerinin birbirinden farklı olduğu ve ayrı değerlendirilmesinin gerektiği gözden uzak tutulmamalıdır. Zaman zaman iştirak halinde birliktelikleri suç örgütü sayılmaya çalışıldığında ve suç örgütü olup olmadığına bakılmaksızın ceza sorumluluk alanı genişletildiği de izlenmektedir. Bu nedenle bir suç işlemek için iştirak ile suç örgütü arasındaki ayrım ise; suç örgütü ve/veya örgütlerin yapısı ve yapılanması netleştirilip, bu suç örgütü ve/veya örgütleri ile ilgili faillerin suçları örgüt ile ilgisi olmayan faillerin ve eylemlerin ayrımı ile olacaktır. Bu husus etkin soruşturma ve/veya kovuşturma yapılarak saptanabilir. Telafisi olanaksız hatalara düşülmemesi, insan hak ve hürriyetlerinin ihlalini önlemek için bu hususun bir zorunluluk olduğu unutulmamalıdır. Örgüt yöneticisi bizzat, azmettiren olarak katılmadığında örgüt mensuplarının örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan örgüt yöneticileri ve örgüt mensupları üzerinde kurduğu hakimiyet, kontrol, talimat, hiyerarşi ve emir komutanın bir sonucu olarak uygulanır. Bu hükümle farazi bir azmettirme düşünülmüştür. TCK’nin 220/5. maddesinin gerekçesi bu sorumluluğu açıklamaktadır. Elbette bu durumda örgüt yöneticisinin somut olayda örgüt üyesi ve işlenecek amaç suç üzerinde hakimiyet, kontrol, bilgi ve yönlendirme güç ve yetkisinin olması halinde uygulama alanı bulacaktır. Bu alanı daraltma değildir. En azından müdahale edip suçun işlenmesinin önüne geçebilecek bilgi ve etkisinin olmasının veya yönlendirebilme konusuna yeterli hakimiyeti bulunması ya da örgütün üzerinde genel bir etki gücünün ya da bölgesel de olsa (onay makamı) konumunun olması aranmalıdır. Bu da kanunun gerekçesinde açıkça vurgulanmıştır. (Suç örgütü) hiyerarşisi, devamlılığı, disiplini olan ve devlet içinde devlet olmayı hedefleyen, toplumu etkileyen düzeni geniş çapta bozan, suç işleyen, kendine göre kurumsallaşmış karmaşık bir yapılanma ağını kapsar. Çete kavramı ise; nispeten küçük, gevşek hiyerarşik yapılanma ve disiplini olan bir veya birkaç suç işlemeye niyetlenen ancak bu konuda profesyonel taktik ve yöntemler izlemeyen, aracılık yapan daha ziyade sokak yapılanması niteliği taşıyan devlet içinde devlet olmaya hareket etmeyen mahalli suçlar işleyen yapılanmalar için kullanılabilir. Çete bağımsız bir suç tipi değildir. Örgüt suçlarında bir unsur fikir alış verişinde bulunup paylaştıkları, plan ve program yapıp eylem hazırlığı yaptıkları zeminin de bu özelliği ile yerleri olmalıdır.
Sonuç olarak; 5237 sayılı TCK’nin 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi; örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması gerekir.
Bu hukuksal olgular ışığında somut olay irdelendiğinde, örgüt oluşturmak için sanıkların sayısı yeterli ise de, sanıklar arasındaki ilişkinin iş ilişkisi kapsamında olması, sanıklar arasında emir ve komuta zincirinin bulunmaması ile hiyerarşik bir ilişkinin tespit edilememesi, sanıkların, örgüt mensupları üzerinde hakimiyet teşkil eden, örgütten ayrılamama ve örgütün istediği şekilde hareket etme ve yaşama zorunluluğunu sağlayan organik ve hiyerarşik bir ilişki içerisinde, suç işlemek amacıyla devamlılık arzeder şekilde fiilen bir araya gelerek amaçlanan suçları tam bir işbirliği ve eylem paylaşımı anlayışı çerçevesinde süreklilik ve devamlılık gösterecek şekilde işlediklerini gösterir delillerin bulunmaması nedeniyle ve sanıkların suç işlemek için örgüt kurdukları, kurulan örgüte üye oldukları ve yardım ettiklerine ilişkin cezalandırılmalarını gerektirir mahkumiyete yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, unsurları itibariyle oluşmayan suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçları nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a, e maddeleri gereğince sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri verilmesi,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında mühürde sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri açısından;
Dosya kapsamında toplanan delillere göre sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklardan ele geçen sahte mühürlerin farklı tarihlerde yapıldıklarına dair dosya kapsamında delil bulunmadığı, motorlu araç trafik ve tescil belgeleri, ilişik kesme belgeleri ve vergi alındı makbuzları üzerindeki basılı mühürlerin, belgelerin zorunlu ve tamamlayıcı unsuru olması nedeniyle ayrı bir mühürde sahtecilik suçuna vücut vermeyeceği, bu nedenle sanıkların eylemlerin tek bir mühürde sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
3- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü açısından;
a- Sanığın, üzerinde sahtecilik yaptığı belgelerin bir kısmını Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler ... ve ... aracılığıyla tescil ettirdiği ve bu sanıkların eylemine uyan TCK"nin 204. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen "görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleme" suçuna iştirak ettiği, ancak bu suçun sadece kamu görevlisi tarafından işlenebilen "özgü suç" olması nedeniyle aynı Kanun"un 40. maddesinin 2. fıkrası gereğince, bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabileceği, bu nedenle sanığın, sanıklar ... ve ...’e isnat olunan suça iştirak edip etmediği, iştirak ettiyse hangi eylemlere ne şekilde iştirak ettiği (fiili birlikte gerçekleştiren, azmettiren veya yardım eden olup olmadığı) tartışılıp belirlenmeden yazılı şekilde TCK’nin 204/1-3. maddesi gereğince cezalandırılmasına hükmedilmesi,
b-Üzerlerinde sahtecilik yapıldığı iddia ve kabul edilen motorlu araç trafik ve tescil belgeleri, araç trafik tescil müracaat ve işlem formu, motorlu taşıtların satış veya devrine ait ilişik kesme belgesi/fenni muayene izin belgeleri, vergi dairesi alındı makbuzlarının sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadıkları gözetilmeden TCK’nin 204/3. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
4- Sanıklar ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve kıymetli damgada sahtecilik suçlarından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...(Hüseyin oğlu), ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri açısından;
a- Motorlu araç trafik ve tescil belgeleri, ilişik kesme belgeleri ve vergi alındı makbuzları üzerindeki basılı mühürler ile Karayolları Bölge Müdürlükleri tarafından tescil işlemlerinde hologram uygulamasına geçilmesi nedeniyle, motorlu araç trafik ve tescil belgelerine yapıştırılan hologramların belgelerin zorunlu ve tamamlayıcı unsuru olduğu, bu nedenle eylemlerin kül halinde TCK"nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden; suç vasfında yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik ve kıymetli damgada sahtecilik suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
b- Sanıkların üzerinde sahtecilik yaptıkları belgelerin bir kısmını Tarfik Tescil Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler ... ve ... aracılığıyla tescil ettirdikleri ve bu sanıkların eylemine uyan TCK"nin 204. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen "görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleme" suçuna iştirak ettikleri, ancak bu suçun sadece kamu görevlisi tarafından işlenebilen "özgü suç" olması nedeniyle aynı Kanun"un 40. maddesinin 2. fıkrası gereğince, bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabileceği, bu nedenle sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ in, sanıklar ... ve ...’e isnat olunan suça iştirak edip etmedikleri, iştirak ettilerse hangi sanığın hangi eyleme ne şekilde iştirak ettiği (fiili birlikte gerçekleştiren, azmettiren veya yardım eden olup olmadığı) tartışılıp belirlenmeden yazılı şekilde TCK’nin 204/1-3. maddesi gereğince cezalandırılmalarına hükmedilmesi,
c- Üzerlerinde sahtecilik yapıldığı iddia ve kabul edilen motorlu araç trafik ve tescil belgeleri, araç trafik tescil müracaat ve işlem formu, motorlu taşıtların satış veya devrine ait ilişik kesme belgesi/fenni muayene izin belgeleri, vergi dairesi alındı makbuzlarının sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadıkları gözetilmeden TCK’nin 204/3. maddesinin uygulanması suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
5- Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarınndan kurulan mahkumiyet hükümleri açısından;
Sanıkların görevi gereği düzenlemeye yetkili oldukları belgelerde sahtecilik yaptıklarının iddia edilmesi, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yetkili merciden bu suçlar yönünden soruşturma izni alınmadan dava açıldığının anlaşılması karşısında; yetkili merciiden soruşturma izni verilip verilmeyeceğinin sorularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, genel hükümlere göre açılan davaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
a- Motorlu araç trafik ve tescil belgeleri, ilişik kesme belgeleri ve vergi alındı makbuzları üzerindeki basılı mühürler ile Karayolları Bölge Müdürlükleri tarafından tescil işlemlerinde hologram uygulamasına geçilmesi nedeniyle, motorlu araç trafik ve tescil belgelerine yapıştırılan hologramların belgelerin zorunlu ve tamamlayıcı unsuru olduğu, bu nedenle eylemlerin kül halinde TCK"nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden; suç vasfında yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik ve kıymetli damgada sahtecilik suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
b- Üzerlerinde sahtecilik yapıldığı iddia ve kabul edilen motorlu araç trafik ve tescil belgeleri, araç trafik tescil müracaat ve işlem formları, motorlu taşıtların satış veya devrine ait ilişik kesme belgesi/fenni muayene izin belgeleri, vergi dairesi alındı makbuzlarının sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadıkları gözetilmeden TCK’nin 204/3. maddesinin uygulanması suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
6- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri açısından:
Sanıkların iddiaya konu eylemleri nedeniyle kamu zararı oluşmadığı, kazanç kayıplarının kamu zararı olarak değerlendirilemeyeceği, atılı suçun, araç sahipleri veya adına tescil işlemi yaptıran kişilere karşı işlendiği ve eylemler sırasında Emniyet Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan araç trafik ve tescil belgeleri ile araç trafik tescil müracaat ve işlem formlarının, Vergi Dairesi’nin maddi varlığı olan vergi alındı makbuzlarının kullanılması nedeniyle eylemlerin TCK"nin 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve mağdur sayısınca işlendiği, bu nedenle hangi sanığın hangi eylemlere ne şekilde iştirak ettiği tek tek belirlenip delillerin nelerden ibaret olduğu tartışılarak hüküm kurulması gerekirken, suç vasfında hataya düşülerek ve yetersiz gerekçe ile sanıklar hakkında TCK"nin 158/1-e maddesi gereğince mahkumiyet hükümleri kurulması,
7- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik, kıymetli damgada sahtecik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri açısından;
a- Sanıklar ...’un, temyiz dışı sanık ...’nın işyerinde, sanık ...’ın, sanık ...’un işyerinde çalıştıkları, sanık ...’nın ise sanık ...’nın kardeşi olduğu, sanıklar ..., ..., ..., ...’ın ise diğer sanıklardan ayrı işyerleri olan kişiler olup bazı işlemlerini sahte yapılacağını bilmeden diğer sanıklara yaptırdıklarını beyan ettikleri, sanık ...’un alınan beyanında; çalışan eksikliği nedeniyle sanık ...’ya bir süre evrak işlemlerini yaptırdıklarını, kendisine makbuz karşılığı harç ücretlerini ödediklerini, ancak...’nın kendilerine sahte makbuz vermiş olduğunu, sahtecilikten haberi olmadığını beyan ettiği, dosya kapsamında toplanan delillere göre, sanıkların yapılan sahtecilik ve dolandırıcılık işlemlerine iştirak ettiklerine dair savunmalarının aksine, mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut delil bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
b- Sanık ....’a, 12/04/2007 tarihli tape içeriğindeki konuşmanın kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını beyan etmesi halinde sanığın ses kaydı alınarak tapedeki ses kaydı ile karşılaştırılması amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma il yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
1- Motorlu araç trafik ve tescil belgeleri, ilişik kesme belgeleri ve vergi alındı makbuzları üzerindeki basılı mühürler ile Karayolları Bölge Müdürlükleri tarafından tescil işlemlerinde hologram uygulamasına geçilmesi nedeniyle, motorlu araç trafik ve tescil belgelerine yapıştırılan hologramların belgelerin zorunlu ve tamamlayıcı unsuru olduğu, bu nedenle eylemlerin kül halinde TCK"nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden; suç vasfında yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik ve kıymetli damgada sahtecilik suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
2- Üzerlerinde sahtecilik yapılan belgelerin bir kısmını Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler ... ve ... aracılığıyla tescil ettirdikleri ve bu sanıkların eylemine uyan TCK"nin 204. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen "görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleme" suçuna iştirak ettikleri, ancak bu suçun sadece kamu görevlisi tarafından işlenebilen "özgü suç" olması nedeniyle aynı Kanun"un 40. maddesinin 2. fıkrası gereğince, bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabileceği, bu nedenle sanıklarınn, sanıklar ... ve ...’e isnat olunan suça iştirak edip etmedikleri, iştirak ettilerse hangi sanığın hangi eyleme ne şekilde iştirak ettiği (fiili birlikte gerçekleştiren, azmettiren veya yardım eden olup olmadığı) tartışılıp belirlenmeden yazılı şekilde TCK’nin 204/1-3. maddesi gereğince cezalandırılmalarına hükmedilmesi,
3- Üzerlerinde sahtecilik yapıldığı iddia ve kabul edilen motorlu araç trafik ve tescil belgeleri, araç trafik tescil müracaat ve işlem formu, motorlu taşıtların satış veya devrine ait ilişik kesme belgesi/fenni muayene izin belgeleri, vergi dairesi alındı makbuzlarının sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadıkları gözetilmeden TCK’nin 204/3. maddesinin uygulanması suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
4- Sanıkların iddiaya konu eylemleri nedeniyle kamu zararı oluşmadığı, kazanç kayıplarının kamu zararı olarak değerlendirilemeyeceği, atılı suçun, araç sahipleri veya adına tescil işlemi yaptıran kişilere karşı işlendiği ve eylemler sırasında Emniyet Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan araç trafik ve tescil belgeleri ile araç trafik tescil müracaat ve işlem formlarının, Vergi Dairesi’nin maddi varlığı olan vergi alındı makbuzlarının kullanılması nedeniyle eylemlerin TCK"nin 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve mağdur sayısınca işlendiği, bu nedenle hangi sanığın hangi eylemlere ne şekilde iştirak ettiği tek tek belirlenip delillerin nelerden ibaret olduğu tartışılarak hüküm kurulması gerekirken, suç vasfında hataya düşülerek ve yetersiz gerekçe ile sanıklar hakkında TCK"nin 158/1-e maddesi gereğince mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve..."ın müdafileri ile sanıklar ...,... ve ...’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.