Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/23317 Esas 2019/971 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/23317
Karar No: 2019/971
Karar Tarihi: 31.01.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/23317 Esas 2019/971 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/23317 E.  ,  2019/971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacılar, müteveffanın, davalı ...’ın müdürlüğünü yaptığı diğer davalı şirket tarafından işletilen plajda gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle vefat ettiğini, ölüm olayının meydana gelmesinde davalıların kusurlu olduklarını ileri sürerek manevi tazminat isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
    Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacılar, müteveffanın, davalı gerçek kişinin müdürlüğünü yaptığı diğer davalı şirket tarafından işletilen plajda gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle yaşamını yitirmesinde hizmet kusuru bulunduğu ileri sürerek manevi zararların tazminini istemiş olup, davalı taraf hizmet sağlayan sıfatına haiz olduğundan taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde, mahkemece, Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
    2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 1.708,00 TL harcın davalı-..."a iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.