14. Ceza Dairesi 2020/2517 E. , 2021/837 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 31.05.2019 gün ve 2018/393 Esas, 2019/251 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Mağdur vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, mağdur vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Olayın intikal şekli ve zamanı, savunma, olay anını gösteren güvenlik kamerası görüntüleri, tanık beyanı ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, ilk derece mahkemesince sanığın, olay günü parkta oynayan on bir yaşındaki mağduru hileyle götürerek alıkoyduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle mağdurun yaşı itibarıyla geçersiz rızasına istinaden cinsel amaçla alıkonulması şeklinde gerçekleşen eyleminden dolayı 5237 sayılı TCK"nın 109/1, 3-f, 5. maddeleri ile mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde uygulama yapılması,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 24.01.2017 gün ve 2014/3-508 Esas, 2017/22 sayılı Kararında belirtildiği üzere 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirimin uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin kararların da gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda kanun maddesinde yer alan bazı tabirlerin tekrarlanması şeklindeki açıklamanın kanun koyucunun aradığı anlamda kanuni ve yeterli bir gerekçe niteliği taşımadığı gözetildiğinde ilk derece mahkemesince bu hususta denetime elverişli gerekçe içerecek şekilde hükümler kurulması gerekirken yetersiz gerekçeyle anılan maddenin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi karşısında, söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 18.12.2019 gün ve 2019/2979 Esas, 2019/2451 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 02.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.