19. Hukuk Dairesi 2015/6852 E. , 2015/13747 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2010/741-2013/103
Taraflar arasındaki birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı birleşen dava davalısı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı birleşen dava davalısı vek. Av. Ragıp Topaloğlu gelmiş diğer taraflardan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili şirketin bayisi olan davalı şirkete 44.317,00 TL intifa bedeli, 252.433,00 TL inkişaf bedeli olmak üzere toplam 296.750,00 TL ödeme yaptığını, davalılardan A.. Ç.."in taşınmaz maliki olduğunu ve doğacak tüm borçlarının 200.000,00 TL"ye kadar ayrıca münferiden işlemiş ve işleyecek faizi, tazminatı ve sair fer"ileri ile birlikte nakden ve defaten ödemeyi taahhüt ettiğini, Rekabet Kurulu kararları gereğince intifa süresinin tamamının kullanılamadığını, cezai yaptırıma maruz kalmamak için müvekkili şirketçe terkinin gerçekleştirildiğini ileri sürerek, bakiye intifa süresi ve inkişaf bedeline, kıstelyenim usulü hesaplama sonucunda isabet eden 180.444,37 TL"nin KDV"si ile birlikte iktisap ettiği tarihten itibaren ayrıca söz konusu bedelin dava tarihine kadar davalılar yerinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde davalının elde ettiği tüm semerelerin karşılığı olarak da 267.513,93 TL"nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve KDV"si ile birlikte davalı şirketten tahsiline, davalı A.. Ç.. yönünden 200.000 TL ile sınırlı olmak üzere aleyhine hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının yasal zorunluluğa uymadığını, Rekabet Kurumu tebliğinin yürürlükte olduğu 01.03.2005 tarihinde 15 yıl süreli intifa hakkı tesisini içeren sözleşmeyi akdetmek ve tapuda intifa hakkının tesisini gerçekleştirmek suretiyle kusurlu olduğunu, ayrıca geçiş dönemi içerisinde (yani 18.09.2005 tarihine kadar) yasaya uyumlu hale getirerek 5 yılla sınırlamadığını, kaldı ki davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı taleplerinin kanunun amir hükmü gereğince zamanaşımına uğradığını, müvekkile ödenen inkişaf bedelinin amacına uygun olarak kullanıldığını, dava konusu istasyonun malikinin de işleticisinin de Yıltaş AŞ. olduğu için ödenen intifa ve inkişaf bedelinden A.. Ç.."in sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Birleşen dava davacısı Yıltaş AŞ. vekili ise, teminat mektuplarının iadesi ile faturaya bağlanmış bulunan 156.496,34 TL tutarındaki müvekkili şirket alacağından şimdilik 10.000 TL"lik kısmının ödenmesi gerektiği tarihten itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında teminat mektuplarından birisinin süresi sona erdiği için hükümsüz olduğunu, 200.000 TL"lik diğer banka teminat mektubunun iadesine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle 400.000 TL üzerinden değil, 200.000 TL üzerinden eksik harcın ikmali gerektiğini belirtmiş, ayrıca 10.000 TL alacak talebini 156.495,84 TL olarak ıslah ederek harcını yatırmıştır.
Birleşen dava davalısı O...AŞ. vekili, usulüne uygun ıslah bulunmadığını, birleşen davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacının vermiş olduğu intifa ve inkişaf bedeli sayesinde ticari kazanç elde ettiği, bu nedenle bayilik gereğinin yerine getirilmesi için verilen bedellerin geri istenemeyeceği, davalı şirketten talep edilemeyecek kalemlerin davalı A.. Ç.."ten de talep edilemeyeceği, birleşen dava yönünden; 29.03.2012 havale tarihli teminat mektubunun birisinin hükümsüz kaldığı ile ilgili dilekçede “ıslah kelimesi kullanılmış ise de ıslah harcı yatırılmayan bu dilekçenin ıslah değil, beyan dilekçesi olduğu 25.12.2012 havale tarihli ıslah dilekçesinin usulüne uygun bir ıslah dilekçesi olduğu, karşı tarafın ikinci ıslah dilekçesi verilemeyeceği yönündeki itirazına da yerinde görülmediği, bilirkişi kurulu raporu ile birleşen davada talep edilen 153.994,73 TL alacak isteminin yerinde olduğunun anlaşıldığı, teminat mektuplarından birisinin süresinin dolduğu diğerinin iadesine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacısı (birleşen davanın davalısı) vekilince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı (birleşen dava davalısı) vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Davacının intifa hakkının başlangıcının 01.11.2004 bitiş tarihinin ise 01.11.2019 olmasına rağmen intifa hakkının mecburen 29.09.2010 tarihinde terkin edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bilirkişi kurulu raporunda hesaplandığı üzere, intifa bedelinin kullanılamayan kalan süreye isabet eden miktarına hükmedilmesi gerekirken bu konudaki talebin reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı birleşen dava davalısı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında, hazır bulunan davacı birleşen dava davalısı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.