Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1242 Esas 2018/4385 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1242
Karar No: 2018/4385
Karar Tarihi: 20.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1242 Esas 2018/4385 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/1242 E. ve 2018/4385 K. sayılı hükümde, sanık hakkındaki suçlamaların silahlı terör örgütüne üye olma olduğu belirtiliyor. Yargılama sürecindeki tüm usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı vurgulanıyor. Sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği, bu nedenle temyiz davasının esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği ifade edilmektedir.
Kararda, sanığın suçlandığı TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddelerine atıfta bulunulmaktadır.
16. Ceza Dairesi         2018/1242 E.  ,  2018/4385 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun
    5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik
    istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel mahkemenin, bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibariyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, ..... karar sayılı kararında açıklanan gerekçeleri de benimsemiş olması karşısında gerekçede ayrıca Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek; bylock delilinin istihbari nitelikte görülerek istihbari delillerin hükme esas alındığının kabulü; bylock delilinin incelenmesi için CMK 134. maddeye göre karar alınmasının gerekli olmadığına ilişkin değerlendirme hukuki dayanaktan yoksun olup yasa ve yerleşik uygulamalara aykırı ise de sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır,
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.