Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2739 Esas 2010/5555 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2739
Karar No: 2010/5555
Karar Tarihi: 22.11.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2739 Esas 2010/5555 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/2739 E.  ,  2010/5555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile ...aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Sivrice Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.12.2009 gün ve 43/97 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı dava dilekçesinde, ada ve parsel numarası yazılı 24 adet taşınmazın kadastro tespitleri sırasında davalı adına tesbit ve tescil edildiğini,oysa bu yerlerin davalı ile ortak miras bırakanları babalarından kaldığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ise, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya arasında bulunan mirasçılık belgesine göre; tarafların ortak miras bırakanı babaları Hasan Demirbaş’ın 25.4.1971 tarihinde öldüğü ve terekesinin elbirliği hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Elbirliği mülkiyeti hükümlerinin geçerli olduğu taşınmazlarda mirasçıların birbirlerine karşı tek başına miras payının iptaline ilişkin dava açmaları mümkün olup oybirliği aranmaz (Yargıtay HGK 23.10.1996 tarih 1996/7-522 Esas ve 1996/713 Karar). Ancak mirasçılardan birinin, taşınmazın, diğer mirasçılar adına da tapuya tescilini istemesi TMK.nun 640, 701 ve 702 maddelerine göre mümkün değildir. Somut olayda davacının ortak miras bırakan Hasan Demirbaş mirasçıları adına iptal ve tescile karar verilmesi yolundaki isteği; kendi miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesini talep ettiği biçiminde yorumlamak ve kabul etmek gerekir. Davacı, mirasçılar arasında görülen böyle bir davada, sadece kendi payı yönünden iptal ve tescil isteğinde bulunabilir. Usulüne uygun şekilde dava açmayan ve hak talebinde bulunmayan diğer mirasçıların davaya olurlarının alınması veya terekeye temsilci atanması yolu ile içlerinden birinin açtığı dava sonucunda pay sahibi olmaları mümkün değildir. HUMK.nun 74. maddesi uyarınca hakim tarafların iddia ve savunması ile bağlı olup, ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Mahkemenin açıklanan bu ilke ve hukuki olguları göz ardı etmesi sonucunda Hasan Demirbaş terekesine mümessil tayin edilerek davaya devam etmesi ve dava konusu taşınmazların Hasan Demirbaş’ın tüm mirasçıları adına tesciline karar vermesi doğru olmamıştır.
    Davalının temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 22.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.