16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3006 Karar No: 2018/4383 Karar Tarihi: 20.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3006 Esas 2018/4383 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir kişi, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edildi. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi. Yargıtay Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararları inceledi ve tüm delillerin hukuka uygun olduğunu belirledi. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler reddedildi ve kararın onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/3006 E. , 2018/4383 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Bölge adliye mahkemesinin gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ilk yakalama tarihi olan "10.08.2016" yerine “18.08.2014 ve devamı”, olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir. Yerel mahkemenin, ByLock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibariyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında açıklanan gerekçeleri de benimsemiş olması karşısında gerekçede ayrıca Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek; “Bu çerçevede MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ana kaynağı (Sörvır) yurt dışında olan ve genellikle cep telefonuna kurulan ve internet üzerinden yazışma imkanı veren kriptolu "bylock" programına dair gerekli teknik araştırma, analiz yapmak ve elde edilen verileri bilgi haline getirip, bunları ilgili güvenlik birimlerine ve buradan da adli birimlere ulaştırma yetki ve görevi vardır. Pek çok Yargıtay kararında "istihbarat kaynaklarından gelen veri ve bilgiler" yargılama sırasında delil olarak kabul edilmiştir. Yine Yargıtay kararlarında (Örneğin; Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 28.11.2013 tarih..... Sy. Kararı gibi) terör örgütleriyle ilgili yapılanmanın ve grubun terör örgütü içinde olup olmadığı hususunun Emniyet Genel Müdürlüğünden sorulması gerektiği belirtilmiş olup, bu konuda verilen cevabın da Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından toplanan "istihbarat kaynaklı veri ve bilgilerin" değerlendirilmesi sonucu açıklanan bir hukuki kanaat olmasına rağmen bu bilgiler mahkemelerce delil olarak kabul edilmektedir.” denilmek suretiyle hukuki dayanaktan yoksun değerlendirilmelere yer verilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.