Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/02/2019 tarihli ve 2019/24467 soruşturma, 2019/16072 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği"nin 03/04/2019 tarihli ve 2019/2597 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16.05.2019 gün ve 94660652-105-06-7218-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 23.05.2019 gün ve 2019/55230 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, müşteki ile şüpheli arasındaki olayın suç teşkil etmeyip hukuki mesele mahiyetinde olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Müşteki tarafından verilen 23.01.2019 tarihli şikayet dilekçesinde şüpheli hakkında dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle şikayetçi olunması karşısında, şüphelinin ifadesi alınmayarak eksik soruşturma sonucu karar verildiği; kaldı ki şikayete konu somut olayda; müştekinin kaporta ustası olarak çalıştığı, Antalya ilinde bulunan şüpheliden zaman zaman hasarlı araçları alarak tamir edip yeniden sattığı, soruşturmaya konu olayda da müştekinin şüpheli ile telefonda görüşerek kendisine fotoğrafını gönderdiği araçlardan birini 26.500,00 Türk lirasına satması konusunda anlaştığı, 6.500,00 Türk lirasını kendi hesabından şüphelinin hesabına gönderdiği, kalan 20.000,00 Türk lirasını ise yengesi ..."ün şüphelinin hesabına gönderdiği, satış işlemleri için vekaletnamesini de göndermesine rağmen şüphelinin aracı teslim etmediği gibi gönderilen paraları da iade etmediği,..."ün de yaşanan olay nedeniyle şüpheli aleyhine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu, taraflar arasında yapılan mesaj dökümleri ve gönderilen paralara ait dekontların dosyaya sunulması karşısında, şüphelinin ifadesine başvurularak taraflar arasında iddia edildiği gibi bir satış anlaşmasının olup olmadığı değerlendirilmeden, aynı olay kapsamında yapılan şikayete ilişkin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasının akıbetinin konusunda yeterli araştırma yapılmadan, eksik soruşturma sonucu karar verildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği"nin 03/04/2019 tarihli ve 2019/2597 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 09.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.