16. Hukuk Dairesi 2015/12979 E. , 2017/7260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 3, 114 ada 84 ve 114 ada 111 parsel sayılı sırasıyla 2.044.32, 206,24 ve 6.581,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hakka dayanılarak davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, satın almaya, hibeye, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve taksime dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 109 ada 3, 114 ada 84 ve 114 ada 111 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile eşit hisselerle davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ile davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların evveliyatında babaları ... ile amcaları ..."nin zilyetliği altında olduğunu, babalarına ait hissenin miras yoluyla kendilerine intikal ettiğini, amcaları..."in ise sağlığında 13.09.1979 tarihli hibe senedi başlıklı belgeyle çekişmeli taşınmazlardaki hisselerini davacı ..."e bağışladığını, çekişmeli taşınmazların uzun süredir kendilerinin zilyetliği altında bulunduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Davalı taraf, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ..."e ait olduğunu, kendisinin çocuksuz olarak ölmesi nedeniyle mirasının davacı tarafla birlikte kendilerine de intikal ettiğini, mirasçılar arasında herhangi bir taksim yapılmadığını, sunulan hibe senedinin geçersiz olduğunu, çekişmeli taşınmazlarda müşterek muris ..."den gelen miras hisselerinin bulunduğunu savunmuşlardır. Keşif sırasında dinlenen tanık ve mahalli bilirkişiler, çekişmeli taşınmazların evveliyatında davacıların murisi ... ile tarafların müşterek murisi ... tarafından birlikte kullanıldığını, kendilerinin vefat etmesinden sonra çekişmeli taşınmazların davacı ... ve kardeşleri tarafından kullanılmaya devam ettiğini beyan etmişlerdir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacıların murisi ... ile tarafların müşterek murisi ... tarafından birlikte kullanıldığı, davacıların babasına ait hissenin miras yoluyla davacılara intikal ettiği, tarafların müşterek murisi ..."e ait hissenin ise dosyada örneği bulunan hibe senediyle davacı ..."e bağışlandığı, çekişmeli taşınmazların uzun süredir davacıların zilyetliği altında bulunduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye elverişli ve yeterli değildir. Mahkemece, 13.09.1979 tarihli hibe senedi başlıklı belgenin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı üzerinde yeterince durulmamış, mahallinde yapılan keşif sırasında sözkonusu hibe senedinin mümkünse senet tanıkları da dinlenilmek suretiyle uygulaması yapılmamış, tanık ve mahalli bilirkişilerden hibe senedine ve kapsadığı taşınmazlara ilişkin ayrıntılı beyanlar alınmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, mümkünse senet tanıkları ve fen bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında davalıların dayandığı 1979 tarihli hibe senedi, yerel bilirkişiler ve tanıklar aracılığı ile yöntemince mahalline uygulanmalı, çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin davacılara devredilip devredilmediği, kimin ne zamandan beridir ne şekilde taşınmazları kullandığı, davacı ... dışındaki diğer davacıların çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun herhangi bir zilyetliklerinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir rapor tanzim ettirilmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 31.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.