14. Ceza Dairesi 2014/6409 E. , 2015/2226 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (3 kez)
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümlerin sanık müdafii ile katılan ... vekili tarafından temyiz edilmesi ve sanık müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle 18.02.2015 Çorşamba saat 13:30"a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Sanık müdafii 4 sayfalık yazılı savunma dilekçesi sundu. Alındı, okundu, dosyasına konuldu.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 04.03.2015 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerde gözetilerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Mağdurlar ... ve ... velilerinin sanıktan şikâyetçi olmayıp davaya katılmak istemediklerini açıkca söylemeleri karşısında, mağdurların katılan sıfatını kazanmasının mümkün olmaması sebebiyle, zorunlu vekilin bu mağdurlar yönüyle kurulan hükümleri temyiz etmeye hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin sanık müdafii ve katılan Tufan vekilinin temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Mağdurların aşamalarda istikrar arzetmeyen tutarsız beyanları, mağdur ... sanığın eylemini gerçekleştirdiği sırada ... babasının dükkan içerisinde kendilerini izlediğine dair ifadesinin tanık ... tarafından doğrulanmaması, mağdurların sanık tarafından anal bölgelerine tahta sokulduğunu iddia eddikleri halde, Adli Tıp Kurumu Ankara Şube Müdürlüğünün 15.07.2008 tarihli; mağdurların anüs çevresinde livata eyleminin maddi delilleri olan sıyrık, yırtılma, çatlak, ekimoz ve bunlara ait nedbe dokusuna rastlanmadığı, anal sfinkter tonusunun normal olduğu, vücutlarında haricen bir travmatik lezyon saptanmadığı yönündeki raporu ile sanığın aşamalarda inkara dayanan savunmaları ve tüm dosya kapsamından, sanığın iddia edilen eylemleri gerçekleştirdiğine dair şüphe oluştuğu şüphenin de sanık lehine yorumlanarak atılı suçlardan beraati yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanık müdafiin temyiz itirazları ve müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
26.02.2015 tarihinde verilen işbu karar 04.03.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Hayri Buyruk hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.