Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15019
Karar No: 2018/7923
Karar Tarihi: 18.09.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15019 Esas 2018/7923 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/15019 E.  ,  2018/7923 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalılardan ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan, davalı ..."in sevk ve idaresindeki ...plakalı aracın, müvekkilinin sevk ve idaresindeki motorsiklete, yanında oğlu ..."in bulunduğu sırada çarpması sonucu, ..."in vefat ettiğini, davalı ... şirketine gerekli başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, davacı için 30.000,00 TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... yönünden olay tarihinden, davalı ... şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (davalı ... şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle ve maddi tazminat ile sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 10/03/2015 tarihli artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 40.354,15 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili ve davalı ..., davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 40.354,15 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 06/05/2013 tarihinden itibaren (... şirketi açısından dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (... şirketi açısından poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline; 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasında kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davalarda, aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınacak raporda, davacıların her biri için destekten yoksun kalacakları sürenin, çocuklar için, ... öğrenim yapıyorlar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, henüz yapmıyorlar ise yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı belirlenmesi, raporun düzenlendiği en yakın tarih, bilinen dönem kabul edilerek ölenin
    bilinen gelirine göre davacıların gerçekleşen zararının ve sonraki bilinmeyen dönem için gelirin her yıl %10 oranında artıp, %10 oranında iskonto uygulanmak suretiyle hesaplanarak bilinmeyen dönem zararının hesaplanması ve davacıların ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süreleri konusunda PMF-1931 tablosunun kullanılması ve davacıların somut koşulları dikkate alınarak denetime elverişli şekilde belirlenmesi gerekir.Trafik kazası sonucu ölen destek kaza tarihinde 18 yaş altında ise kaza nedeniyle ölmeseydi, 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği, ana ve babasına destek olacağı ancak ileriki yaşlarda desteğin büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağı, ileriki yıllarda evleneceği, evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe 2 pay eşe, birer pay ana ve babaya verileceği; bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı, çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacağı ve ana ve babaya da birer pay ayrılacağı kabul edilir.
    Yine Dairemin yerleşik içtihalarına göre; Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
    Somut olayda, murisin annesi olan Şerife Gün yaşamakta olup hükme esas alınan 23/02/2015 tarihli bilirkişi raporunda desteğin annesine de, Dairemiz uygulamasına göre payın gözönüne alınması gerekmekte olup, yapılan hesaplamada annenin neden hesaba katılmadığı anlaşılamamaktadır.Bu nedenlerle tazminat hesabının pay dağılımı yapılarak irdelenmesi, yıllara göre aktif ve pasif döneme ilişkin tazminat hesaplamasının ayrı ayrı, pasif dönemde asgari geçim indirimi dahil edilmeden hesaplama yapılması gerektiğinden rapor, denetime elverişli değildir.
    Bu durumda mahkemece, aktüerya raporunu düzenleyen önceki bilirkişiden, destek tazminatı hesabında desteğin anne ve
    babasına ayrı ayrı pay dağılımı yapılarak, yıllara göre aktif ve pasif döneme ilişkin tazminat hesaplamasının yine ayrı ayrı, pasif dönemde asgari geçim indirimi dahil edilmeden hesaplama yapılması için ek rapor alındıktan sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."e geri verilmesine 18/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi