23. Hukuk Dairesi 2018/2578 E. , 2020/4402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin ... bulunan side ... Otel tesisini işlettiğini, davalının seyahat acentası olduğunu ve müşterilerinin otelinde konakladığını ve hizmet aldığını, davalı ile cari hesap ilişkisi olduğunu, kesilen faturalara itiraz etmediği halde borcunu ödemediğini, icra takibi başlattıklarını,itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatı ile mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacı ile yapılan konaklama sözleşmesi uyarınca hizmet aldığını, takip tarihine kadar bir miktarını ödemediğini, müvekkil cari hesabında borçlu olduğu 13.492,93 TL ‘nin banka havalesi ile ödediğini, borcunun bulunmadığını savunarak açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında konaklama sözleşmesi olduğu, davalının davacıdan hizmet aldığı, ancak davacının kusurlu hizmeti nedeniyle davacının müşterilerine yaptığı ödemelerin mahsubu gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu; bilrikişi raporunun eksik olduğu, davacı itirazlarını karşılamadığı, reklamasyon nedeniyle davalının müşterilerine yaptığı ödemelerine ilişkin belgenin olmadığı, davalının tercüme belgelerle ödediğini ileri sürdüğü miktar için tekrar bilirkişi raporu alınarak davalı tarafından mahsup yoluyla yapıldığı belirtilen ödemelerin yapılıp yapılmadığı ve bu ödemelerin turizm uygulamaları açısından yerinde olup olmadığı konusunda eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak; davalı tarafından düzenlenen reklamasyon (şikayet bedeli) fatura miktarlarının neye göre belirlendiğinin konusunda açıklık olmadığı, müşterilerin ne gibi şikayetlerde bulunduğunun belgelenmemiş olduğu, konuya ilişkin sözleşme bulunmadığı, reklamasyon bedeli olarak davacıya mahsup yoluyla fatura ettiği 33.996,32 TL bedel dayanaktan yoksun olarak değerlendirildiği, mahsup işleminin kanıtlanamadığı gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından verilen konaklama hizmeti sonucu hak kazanağı ücretin davalı ticari defterlerinde eksik yer aldığı, bu eksikliğin davalı tarafından konaklama borcundan reklamasyon bedeli ve kickback bedeli adı altında bedeller mahsup ettiğinden kaynaklandığı, davalı tarafından otelde konaklama yapan müşteri şikayetlerinin neler olduğu ve müşterilere şikayetleri doğrultusunda ödeme yapılıp yapılmadığının ve tutarlarının belgelendirilemediği, ayrıca davalı tarafından hem müşterilerin şikayetinin olduğunun dile getirildiği hem de sözleşmeye göre daha fazla müşteri getirilmesi halinde istenen ""kickback"" bedelinin talep edilmesinin çelişkili olduğu, Dairemiz bozması sonrası alınan bilirkişi raporu ile belirlenmesine ve mahkemece bu rapor hükmü esas alınmasına rağmen hükmün gerekçe kısmı ile sonuç kısmı çelişkili olmuştur.
Şöyle ki davacı takip talebinde 54.256,22 TL istemiş davalı borçlu 13.492,93 TL"lik tutar yönünden borcu kabul ederek ödemiş ve davacı tarafça itirazın iptali davası bakiye 40.763,29 TL üzerinden açılmıştır. Bilirkişi incelemesi ve mahkemeninde kabulünde olduğu üzere gerek reklamasyon faturası gerekse kickback bedeline ilişkin düzenlenen faturalar yerinde görülmediğinden davanın tam kabulüne karar vermek gerekirken ne şekilde hesaplandığı açıklanmayarak davanın 34.318,28 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, (1) numaralı bent dışındaki diğer temyiz itirazının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.