23. Hukuk Dairesi 2013/8756 E. , 2014/2484 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2013
NUMARASI : 2013/320-2013/239
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan güvenlik hizmeti sözleşmesi uyarınca davalının görevlendirdiği güvenlik görevlisinin görevi başında iken faili meçhul kişiler tarafından öldürüldüğünü, hizmet sözleşmesinin 3.3. maddesine göre personelinin herhangi bir şekilde ölümünden davalı şirketin sorumlu olması gerektiğini ileri sürerek, ölenin yakınlarına ödenen 12.000,00 TL manevi tazminatın ödeme tarihi olan 04.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hizmet sözleşmesinin 3.3. maddesinde düzenlenen sorumluluğun kusur esasına dayandığını, ölenin yakınları tarafından açılan manevi tazminat davasında davacı ve davalı şirkete %20"şer oranında kusur izafe edildiğini, ölen personele kusur izafe edilmediğini, müvekkili temerrüde düşürülmediğinden dava açılmasından önceki dönem için faiz istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin 3.3. maddesine göre davalı şirketin, kendi personelinin faili meçhul kişilerce öldürülmesinden dolayı sorumluluğunun kusur şartına dayanmadığı, manevi tazminat davasında davacıya yüklenilen %20 kusur oranının işçilere karşı sorumluluk yönünden geçerli olacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, dava dışı işçinin ölümü nedeniyle yakınlarına ödenen tazminatın taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine dayalı olarak rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davanın açılmasından önce dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan BK"nın 101. maddesine uygun olarak davalıya temerrüt ihtarının keşide edildiği ve usulüne uygun olarak tebliğ edilmek suretiyle temerrüde düşürüldüğü iddia edilmediği gibi bu yönde bir delil de sunulmamış olmasına göre, kabulüne karar verilen miktara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile ödeme tarihi 04.04.2011"den itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.