Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4492 Esas 2016/5613 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4492
Karar No: 2016/5613
Karar Tarihi: 31.05.2016

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4492 Esas 2016/5613 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, müvekkilinin avukatı olarak atandığı vekaletnamenin geçerliliğinin sona erdiği halde, müvekkilinin İcra Müdürlüğü'nde bulunan alacağı tahsil etmek için usulsüz bir şekilde hareket ettiği ve bu nedenle görevi kötüye kullanma suçundan mahkum edildiği belirtilen bir mahkeme kararıdır. Ancak, kararın temyiz edilerek Yargıtay'a sunulduğunda, sanığın eylemlerinin kamu kurum ve kuruluşlarının aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu kapsamına girdiğinin kabul edilmediği ve sanığın cezasının infazı sonrasında da belirli haklarının kısıtlanması konusunda hüküm verildiği ortaya çıkmıştır. Kararın dayandığı TCK maddeleri şunlardır:
- 257. madde: Görevi kötüye kullanma suçunun genel, tali ve tamamlayıcı hükümlerini içerir.
- 158/1-d. madde: Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu tanımlar.
- 53. madde: Yargılama sonrasında verilecek kararlarda, ceza davranışının durumuna ve suç işleme durumuna göre belirlenmesi gereken hak ve yetkileri düzenler. Bu maddeye göre, ceza mahkumiyeti sonrasında belirli hak ve yetkilerin kısıtlanması kararını vermek mümkündür.
5. Ceza Dairesi         2014/4492 E.  ,  2016/5613 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    TCK"nın 257. maddesi genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olup görevi kötüye kullanma suçunun oluşumu için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerektiği, 26/09/2006 tarihli genel vekaletname ile sanık avukatı vekil olarak tayin eden katılanın, 10/10/2006 tarihinde azlettiği, azil kararının da sanığa 16/10/2006 tarihinde tebliğ edildiği halde, sanığın söz konusu azilnameyi gizleyip katılanın alacaklısı olduğu ... İcra Müdürlüğü"nün 2004/4884 sayılı dosyasına yatırılan 31.434,33 TL"yi geçerli olmayan vekaletnameye dayanarak 18/02/2010 tarihinde tahsil ederek katılana vermemesi şeklindeki eyleminin TCK"nın 158/1-d maddesinde tanımlanan kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüde yol açacak şekilde diğer bentlerdeki hak ve yetkilerden de yoksunluğa hükmolunması,
    Kanuna aykırı, katılan vekili, O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 31/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.