11. Hukuk Dairesi 2015/14427 E. , 2017/2085 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2015 tarih ve 2014/323-2015/245 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirketin 1996 tarih ve 174119 tescil numarası ile "go şekil+...", 21.08.2002 tarih ve 21178 tescil numarası ile " 35, 36, 39 ve 42." sınıflarında kayıtlı hizmetler için, "şekil+... ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkili markası ile iltibas oluşturan "... ..." ismini, yasal hiçbir hakkı olmaksızın sundukları internet çıktılarındaki gibi kullandığını, davalı şirketin ... ibaresini kullanmasının müvekkilinin markasına açık bir tecavüz oluşturduğunu, haksız rekabete yol açtığını, davalının, müvekkilinin tescilli markası kapsamındaki mal ve hizmetlerle ilgili alanda faaliyet gösterdiğini, tescilli marka ile aynı ibareyi müvekkilinin izni olmaksızın kendi mal ve hizmetlerinde kullandığını, bu hususun TTK m.57/5"ne aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek davalı şirketin müvekkiline ait markaya tecavüzünün önlenmesi ve men"ine, müvekkiline ait tescilli markanın kullanıldığı her türlü görsel ve yazılı reklam faaliyetlerinin sona erdirilmesine, müvekkili markasına tecavüzlü her türlü ürünlerin toplatılmasına, internet sitesinin kapatılmasına, 1.000 TL maddi tazminatın, 25.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin araç kiralama işiyle uğraştığını, "rent go always new car" markasını 556 sayılı KHK"ye göre 19.03.2013 tarihinden geçerli olmak üzere 10 yıl süre ile tescil ettirdiğini, bu markayı...&... logosu ile işyerlerinde ve hizmet noktalarında kullandığını, markalarının davacının kullandığı marka ile benzerliği olmadığı gibi bu durumun haksız rekabet oluşturmadığını, ... ibaresi üzerinde davacının tekel hakkı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı markasının "... ... Uluslararası+şekil" ibaresinden oluştuğu, özel bir kaligrafi ile yerleştirilen "..." ibaresini tüketicinin ilk bakışta fark etmesinin kolay olmayabileceği, bu nedenle marka içerisinde yer alan ve yine ön plana çıkartılan "..." ibaresinin de markanın esas unsuru içinde yer aldığı, tescil kapsamında 35, 36, 39, 42.sınıflardaki hizmetlerin yer aldığı, davalının ise araç kiralama hizmeti sunduğu, hizmetin davacının 2002/21178 sayılı markasında bu hizmetin aynısının/benzerinin tescilli bulunduğu; çekişme konusu seyahat hizmetleri açısından ayırt edici niteliği düşük bir ibare olduğu, "Kirala Git" slogan anlamı yükleyen "... ve görsel olarak belirli bir ayırt edicilik katan logo ile birlikte davacı markalarından yeterince uzaklaştığı; tüm bu sebeplerle ve özet olarak; davalı kullanımı ile davacı markalarında yer alan "..." ibaresinin ayırt edici niteliğinin düşük olması dikkate alındığında, ilişki kurulması ihtimali dâhil karıştırılma ihtimaline yol açmayacağı, davalının, www.rentgo.com.tr internet adresi üzerinden gerçekleştirdiği "... ...+şekil" şeklindeki kullanımların ve anılan internet alan adının, davacı markaları ile karıştırılma ihtimali doğurmadığı ve markaya tecavüz ve haksız rekabet yaratmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükümsüz kılınıncaya kadar tescilli marka kullanımının 556 sayılı KHK"nın 9. ve 61. maddelerine aykırılık oluşturmamasına ve ayrıca davalı kullanımının 556 sayılı KHK"nın 14/2. maddesine uygun kullanım niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.