15. Ceza Dairesi 2019/4766 E. , 2019/7683 K.
"İçtihat Metni"Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan şüpheliler ... Ürünlü, ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/01/2018 tarihli ve 2017/216367 soruşturma, 2018/7085 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/10/2018 tarihli ve 2018/2796 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/05/2019 gün ve 94660652-105-06-4003-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2019 gün ve 2019/52829 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliler haklarında tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçuna vücut verecek eylemleri gerçekleştirdikleri iddiaları üzerine üzerine başlatılan soruşturma sonunda ortada kamu adına takibi gerekli bir suç bulunmadığı ve taraflar arasındaki anlaşmazlığın hukukî mahiyette olduğundan bahisle şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müşteki şirket vekilinin 20/12/2017 tarihli şikâyet dilekçesi ile müşteki şirket ile ... isimli şüpheli arasında PVC malzemelerinin üretimi ve teslimi konusunda bir anlaşma yapıldığı, adı geçen şüphelinin anılan malzemeleri üretebilmek için fabrikasına yeni makineler alması gerektiğini, bu sebeple kendisine 300.000 USD ön ödeme yapılması gerektiğini ifade etmesi üzerine, müşteki şirket tarafından mezkûr ödemenin yapıldığını ancak bütün bu süreç içerisinde şüphelinin fabrikasının bulunmadığı, kezâ müşteki şirket yetkilisine de ödemeden sonraki ziyaretinde başka bir şahsa ait fabrikanın gezdirildiği iddiaları karşısında,
Öncelikle tüm şüphelilerin ve müşteki şirket yetkilisinin ayrıntılı olarak beyanlarına başvurularak, taraflar arasındaki işlemlere ilişkin olan tüm belgelerin ve şirketlere ilişkin gerekli olan tüm şirket defterlerinin temin edilmesini müteakip, yine taraflara ilişkin tüm icra dosyalarının, Hukuk Mahkemelerinde bulunan dosyaların asılları yahut onaylı örneklerinin temin edilerek, dosya inceleme tutanaklarının düzenlenerek, gerekli görülmesi halinde bilirkişiden rapor aldırılması sonrasında şüphelilerin hukukî durumlarının takdir ve tayini gerekirken, şüphelilerin ifadesi dahi alınmadan olayın hukukî ihtilaf olduğundan bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/10/2018 tarihli ve 2018/2796 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 09/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.