Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/11248 Esas 2017/7238 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11248
Karar No: 2017/7238
Karar Tarihi: 30.10.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/11248 Esas 2017/7238 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/11248 E.  ,  2017/7238 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 14.342,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla intikal ve taksim nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, taşınmazın öncesinin davalının murisi ...’e ait olduğu, komşu ... parsel sayılı taşınmazla bir bütün halinde kullanıldığı, ... parsel sayılı taşınmazın ... tarafından imar-ihya edilen yer olup muris ... ile ilgisi olmadığına ilişkin ... Kadastro Mahkemesi"nin 2016/216 Esas, 2007/586 Karar sayılı ilamının eldeki davada güçlü delil teşkil ettiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmediği gibi yapılan araştırma, inceleme de hüküm vermeye yeterli değildir. Uyuşmazlık taşınmazın davalının murisi ...’ten mi yoksa tarafların ortak murisi ...’dan mı kaldığı noktasında toplanmaktadır. Davalı tanığı olarak dinlenen davalının kardeşi ..., keşifteki beyanlarında, taşınmazın ..."dan geldiğini, ...’la ...’in birlikte oturduğunu, ..."ın 1972 yılında ölümünden sonra ...’ın taşınmazı kullanmaya devam ettiğini, su getirerek imarını yaptığını, mirasçılar arasında taksim yapılmadığını, ... 1978 de öldükten sonra ise eşi ve çocuklarının taşınmazı kullanmaya devam ettiğini beyan etmiş; davacı tanığı ... de benzer beyanlarda bulunmuştur. Mahalli bilirkişi, ...’ın taşınmazı kullandığını görmediğini, o zaman küçük olduğunu, uzun yıllar ..."ın kullandığını gördüğünü; davalı tanıkları ise dava konusu taşınmazın ..."ın ölümüyle ... tarafından kullanıldığını beyan etmişlerdir. Dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları uyuşmazlığı çözmek bakımından yeterli olmadığı gibi birbirleriyle de çelişmektedir. Mahkemenin gerekçesine dayanak yaptığı, Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşen ilam ise 856 sayılı parsele ilişkin olup ... parsel yönünden bir değerlendirmeyi içermemektedir.
    Eksik inceleme, araştırma ve çelişkili beyanlara dayanılarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için, çekişmeli taşınmaz başında, taşınmazın öncesini bilebilecek yaştaki kişiler arasından seçilecek üç mahalli bilirkişi ile önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler, tutanak ve taraf tanıkları eşliğinde yeniden keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu sorulmalı, tarafların ortak murisi ...’a ait olması durumunda, davalının murisi ...’in kullanma nedeni hususlarında somut olgu ve olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmalı, beyanlar arasında çelişki olması durumunda gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın çelişkili ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olmayan beyanlara itibar edilerek hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.