15. Ceza Dairesi 2019/4819 E. , 2019/7682 K.
"İçtihat Metni"6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"na muhalefet ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/11/2017 tarihli ve 2016/39357 soruşturma, 2017/19000 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 04/12/2017 tarihli ve 2017/5275 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30/05/2018 gün ve 94660652-105-06-5837-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/06/2018 gün ve 2018/48954 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu .
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede ;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki şirketin müdürü olan..."nın "..." isimli buluşun hak sahibi olduğu, şirket tarafından Kuşkonmaz Bariyer"inin seri üretimi ve ticaretinin yapıldığı, şüphelilerin müşteki şirketin sahip olduğu ürünü taklit edip, pazarlayıp satmak suretiyle şirketin endüstriyel tasarım ve faydalı model hakkına tecavüz ettiklerinden bahisle haklarında yapılan şikayet üzerine, endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün suç olarak belirlenmediği, eylemin haksız rekabet suçunu oluşturmadığı ve şüpheli ..."ye yönelik dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, müşteki şirket vekilinin talebi üzerine şüpheliler ... ve ..."un işyerlerinde yapılan arama neticesinde ele geçirilen ürünlerde yaptırılan tespit neticesinde düzenlenen 27/07/2016 tarihli bilirkişi raporu ile orijinal ürünle neredeyse birebir aynı olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında, ... adına tescilli olan markanın müşteki şirkete ne zaman devir edildiğinin ve sicile kayıt edildiğinin araştırılarak, şüpheli ..."nin ifadesinin alınıp, şüpheliler hakkında Fikri Haklar Mahkemesinde açılmış bir dosya varsa onun da getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek, şüpheli ..."nin eyleminin edindiği bilgiyi izinsiz ve kendi yararına kullanmak kapsamında kalıp kalmadığı ve diğer şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde olup olmadığı saptandıktan sonra, şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüphelilerin, müştekiye ait ""Kuşkonmaz bariyer"" adlı tescilli faydalı modeli, numunesi üzerinden taklit şekilde üretip piyasaya sürdükleri şeklinde iddia edilen eylemlerinin TCK"nın 157/1 maddesinde düzenlenen suçu unsurları bulunmadığından oluşturmayacağı, ayrıca 6769 sayılı Sınai Haklar Kanunu ve iptal edilen 554 sayılı KHK göz önünde bulundurulduğunda faydalı model kapsamına giren taklit ürün satışının özel yasalarda da cezai olarak yaptırım altına alınmadığı, TTK 55 ve 62. maddesindeki haksız rekabet halleri ve cezai yaptırım maddelerinde de eyleme uyan suçun bulunmadığı nazara alındığında ; itirazın reddi yönündeki kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliği"nin 04/12/2017 tarihli ve 2017/5275 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 09/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.