Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16789
Karar No: 2019/2049
Karar Tarihi: 27.02.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/16789 Esas 2019/2049 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/16789 E.  ,  2019/2049 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın istihkak davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, dair kararın davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 05.05.2016 tarihli ve 2015/18937 Esas, 2016/8336 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Taraf vekilleri tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkilinin ..."ın hakim ortağı olduğunu, dosya borçlusunun ise Kazakistan ... Bakanlığı olduğunu, takibin süresinde itiraz edilmediği için Kazakistan ... Bakanlığı yönünden kesinleştiğini, müvekkilinin özel bir kurum olup üçüncü kişi olmasına rağmen müvekkiline ait...hisselerinin fiilen haczedildiğini, müvekkilinin borçla ilgisi olmadığını, müvekkilinin Kazakistan Hukukuna göre kurulmuş ve bağımsız tüzel kişiliği olan hisselerinin %100"ü BTA Bank JSC isimli başka bir şirkete ait olan bir Finans Şirketi olduğunu, haczedilen hisselerin müvekkili şirkete ait olduğunu 22/06/2006 tarihinde hisse alım sözleşmesi imzalayarak 15/03/2007 tarihinde hisse devir işlemleri yapıldığını ve müvekkilinin hisselerin mülkiyetini kazandığını, borçlu Kazakistan ... Bakanlığı olduğu halde, müvekkilinin özel hesabındaki hisselerin haczedildiğini, hisselerin Kazakistan ... Bakanlığına ait olmadığını, BTA Securties JSC "nin %100" nün ayrı bir tüzel kişilik olan ... "ye ait olduğunu, her ne kadar müvekkili BTA..., Samruk Kazyna isimli Kazakistan Devleti Varlık Fonuna devredildiği ileri sürülmüş ise de, 05/01/2011 tarihli güncel hissedarlık yapısını gösteren kayıtta görülebileceği üzere müvekkili şirketin %100 "nün BTA Bank JSC ait olmaya devam ettiğini böyle bir devir olmadığını, ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan Kazak Fonu Samruk Kazyna verilmiş olan bazı ruçhan ve oy hakkına ilişkin düzenlemelere dayanılarak müvekkiline ait hisselerin haczedildiğini, bu sebeplerle istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına % 40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    Davalı alacaklı vekili, Kazakistan Cumhuriyeti aleyhine açtıkları ilamsız takipte süresini geçirdikten sonra borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, ancak 3. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından takibin devamına karar verildiğini, kararda MÖHUK 49/1 maddede özel hukuk ilişkilerinden doğan hukuki uyuşmazlıklarda yargı muafiyeti tanınmayacağı, tebligatın yabancı devletin diplomatik temsilciliğine yapıldığı, tebliğin usulüne uygun olduğu, yasal süre geçtikten sonra itiraz edildiği takibin devamına karar verildiğinin belirtildiği bu kararın Yargıtay tarafından onandığını, karar düzeltme talebinin reddedildiğini; bu kararla, borçlunun devlet olduğunun kesinleştiğini, daha sonra Kazakistan Cumhuriyetine ait mal hak ve alacakların haczi talebinde bulunulduğunu, İcra Müdürlüğünün borçlu sıfatından dolayı talebi reddettiğini şikayet başvurusunda bulunduklarını 3. İcra Mahkemesinin 2010/1302 Esas, 2010/1338 sayılı Kararı ile şikayetin kabulüne karar verilip kararın onandığını, bu aşamada borçluya ait ve borçluya ait olup üçüncü kişi uhdesinde olan her türlü hak ve alacak için yapılan araştırmada... TAŞ"nin ikinci çeyrek faaliyet raporunun 3. sayfasının son paragrafında ""..."ta BTA Securties JSC"nin sahip olduğu %33,98 payın geçtiğimiz aylarda Kazakistan Ulusal Varlık Fonu Samruk Kazyna"ya geçmesi ve ortağımızın Kazakistan Devletine ait bir kuruma geçmesi ortaklık yapısı ve finansal güç anlamında ..."ı daha güçlü bir duruma getiren olumlu bir gelişmedir" şeklinde bilgiye yer verildiğini, Samruk Kazyna "nın kuruluş kanunu çevirisinde fondaki hisselerin tamamının sadece devlete ait olacağı, başka bir devlete devredilemeyeceği, Kazakistan Devletinin Fonun yegane kurucusu ve tek hissedarı olacağı şeklinde düzenleme yapıldığı, yapacağı işlemler konusunda banka hisselerini satın almak, satmak ve kayyuma devretmek şeklinde hükümler yer aldığını, tüm bunlara göre BTA"ya ait iken Samruk Kazyna"ya devredilen hisselerin borca yeter miktarını haczedilmesi için talep açılmış, ancak BTA tarafından 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/1418 Esas 2011/1115 Karar sayılı dosyasında takibin BTA yönünden durdurulmasına karar verilmiş ise de, bilahare şikayetlerin reddine, tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiğinden BTA"ya ait iken Samruk Kazyna"ya devredilen hisselerin borca yeter miktarının 29/12/2011 tarihinde haczedildiğini BDDK"nın 23/02/2012 tarihli kararı ile Samruk Kazayna" nın...T.A.Ş sermayesinde doğrudan %22.22 pay sahibi olduğu, bu sebeple BTA"nın banka sermayesindeki doğrudan payının %11.76"ya düştüğü, Samruk Kazyna tarafından BTA"dan 222.148.406 adet hissenin devralınmasına izin verildiği, bu durumda haczedilen hisselerin Kazakistan Devleti"ne ait olduğunun ortaya çıktığını, BTA"nın istihkak iddiasının fiili ve hukuki gerçeklerle bağdaşmadığını, ...T.A.Ş Genel Müdürlüğünce 29/11/2010 tarihli yazı cevabında, Turan Alem Bankın ve BTA Securties hesaplarında 67 ve 140.47 TL"ye rastlandığı ve haciz konulduğu, Samruk Kazyna "nın kuruluş kanunu çevirisinde fon hisselerinin mülkiyetinin sadece devlete ait olacağı devletin fonun yegane kurucusu ve hissedarı olduğu kuralının yer aldığını, BDDK"ya ait olan Kamuyu Aydınlatma Platformunda 27/07/2012 tarihli, yazıda üçüncü kişi BTA nın banka sermayesinde doğrudan sahip olduğu, 222.148.406 adet hissenin Samruk Kazyna"nın devralması işlemlerinin sona erdiğinin bildirildiğini, haczedilen hisselerin BTA"ya değil Kazakistan Varlık Fonuna yani Devlete ait olduğunu, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2010/1418 sayılı kararın doğru olduğunu ve araştırmaya dayalı olduğunu, 2010/1399 sayılı kararın ise bizzat...tarafından başvurularak araştırma yapılmadan ve kendilerine de tebligat yapılmadan verilen kararlar olduğunu, bu kararların doğru olmadığını, tüm bunlara göre, BDDK" ya ait olup Kamuyu Aydınlatma Platformunda ilan edilen 27/07/2012 tarihli ve 4206 sayılı yazı dikkate alınarak davanın reddi ile % 40"tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini savunmuştur.

    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı-alacaklı tarafça, BTA Securties JSC"ye ait hisseler üzerindeki haczin kendi iradeleri ile kaldırılmış olduğu, bir nevi istihkak iddiasının kabul edildiği, ancak hacizler yargılama esnasında fek edilmiş olduğundan, davanın konusunun kalmadığı, davanın konusuz kalması halinde tazminat öngörülmediğinden her iki tarafça istenilen tazminat taleplerinin reddi gerektiği, yargılamaya devam edilse idi, istihkak iddiasının kabulüne karar verileceğinden, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin buna göre takdir edilmesi gerektiği, birleşen 2012/86 sayılı davada ise, hisselerin üçüncü kişi adına kayıtlı olduğu halde, alacaklıya dava açması için süre verilmesi gerekirken, üçüncü şahsa dava açma sorumluluğunun yüklenmesinin doğru olmadığı, bu nedenle her ne kadar konusu kalmamış olsa da, 06.01.2012 tarihli memurluk işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl dava bakımından, istihkak davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, birleşen dosya bakımından ise şikayetin kabulü ile şikayet konusu olan ... 17. İcra Müdürlüğünün 2009/12014 sayılı dosyasından verilen 06.01.2012 tarihli memurluk işleminin iptaline karar verilmiştir.
    Hükmün taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 05.05.2016 tarihli ve 2015/18937 Esas, 2016/8336 Karar sayılı ilamı ile; birleşen 2012/86 Esas sayılı şikayet dosyası bakımından; Yargıtayca incelenmesi istenen kararın, hacizde İİK"nin 96 ve 97. maddelerinin uygulanmasına yönelik şikâyet başvurusu niteliğinde olup, kesin nitelikte bulunduğundan, davalı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz dilekçesinin reddine, asıl dava olan istihkak davası bakımından dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 13.04.2012 tarihinde davalı alacaklının hacizlerin kaldırılması konulu talebi ve bu talep doğrultusunda icra memurluğunca talep gibi karar verilerek dava konusu hisseler üzerindeki hacizlerin kaldırılmış olması ve buna göre istihkak davasının konusuz kalmış olmasına göre, davacı üçüncü kişinin tüm; davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, Mahkemece, davacı üçüncü kişi yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmişse de, dosya içerisinde bulunan bilgilere göre takip konusu alacakla ilgili olarak borçlu tarafından ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2012/263 Esas sayılı dava dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığı, buna göre anılan davanın sonucunun işbu dava dosyası için bekletici mesele yapılması, bu dava incelenerek tarafların davadaki haklılık durumları tespit edilip, oluşacak sonuca göre yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ilişkin karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmiş, davacı üçüncü kişi vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
    Asıl dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı “istihkak” iddiası birleşen dava ise memur işleminin iptaline yönelik şikayet niteliğindedir.
    1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK"un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan, davacı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemlerinin reddine,
    2.Davacı üçüncü kişi vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik karar düzeltme istemlerinin incelenmesine gelince;
    UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede takip konusu alacakla ilgili olarak borçlu tarafından ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2012/263 Esas sayılı dava dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda; alacaklının Kazakistan’da kurulu özel bir bankanın keşide ettiği dava konusu senedi ciro yoluyla aldığı, keşideci bankanın iflas etmesi üzerine, Kazakistan Merkez Bankasının bu bankaya el koyduğu, borçlunun senette sıfatının bulunmadığını, dava konusunun Kazakistan Devletine verilen Eximbank kredisi ile uzaktan yakından alakası olmadığını savunduğu, senette borçlunun taraf olarak yer almadığı hususunda yanlar arasında bir çekişme bulunmadığı, ihtilaf konusunun; takip borçlusu olan davacı Kazakistan Devleti"nin, senede haricen ... verip vermediği, Kazakistan hukuk ve mevzuatı uyarınca bu senede konu borçtan sorumluluğunu gerektiren bir neden olup olmadığı hususlarının tesbiti noktasında olduğu, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; Kazakistan Devleti"nin bankaların borçlarından sorumluluğunun bulunmadığı, Kazakistan Devleti"nin bu senede konu borcu ayrıca üstlenmiş olduğu hususunun da ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile borçlunun, ... 17. İcra Müdürlüğünün 2009/12014 sayılı takip dosyası ve takip dayanağı senet nedeniyle alacaklıya borçlu bulunmadığının tesbitine karar verildiği ve anılan kararın 11.09.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Yukarıda açıklanan hususlar kapsamında menfi tespit davası sonucunda verilip kesinleşen ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 13.03.2015 tarihli ve 2012/263 Esas–2015/244 sayılı ilam ile icra takibine dayanak senet nedeni ile borçlunun sorumluluğunun olmadığı kesin olarak belirlenmiştir. Buna göre davanın açılmasına neden olanın davalı alacaklı taraf olduğunun kabulü ile davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile davacı yararına takdir edilecek vekâlet ücretinin davalı alacaklı tarafa yükletilmesi gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 05.05.2016 tarih ve 2015/18937 Esas 2016/8336 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak, usul ve Yasa"ya uygun olan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, 44,40 TL onama harcının peşin harca mahsubu ile artan 4,20 TL"nin davalıya iadesine, peşin harcın istek halinde davacı 3.kişi vekiline iadesine 27.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi