16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/20318 Karar No: 2017/7235 Karar Tarihi: 30.10.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20318 Esas 2017/7235 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/20318 E. , 2017/7235 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... İli, .... İlçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda .... oğlu ... adına kayıtlı bulunan eski 75 parsel sayılı 47,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 111 ada 1 parsel numarasıyla ve 88,94 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait 110 ada 2 parselin yolunun davalılara ait (... oğlu ... mirasçıları) taşınmazına dahil edildiği ve bu nedenle sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalılara ait 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespitinin iptali ile, 12.06.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen sınırlar esas alınarak davalıya ait 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 45,03 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı her ne kadar, eski 73 yeni 110 ada 2 sayılı parselin kendisine ait olduğu iddiası ile dava açmış ise de; getirilen tapu kayıtlarından davacının bu parselin kayıt maliki olmadığı, 110 ada 2 sayılı parselin bir kısım davalıların murisi ... ile ... kızı... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının, bu parselin bitişiğindeki yolun bir kısım davalılar adına tapuya kayıtlı yeni 111 ada 1 sayılı parsele dahil edilerek daraltıldığı iddiası ile açtığı davada aktif dava ehliyeti ve hukuki yararı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın bu gerekçe ile usulden reddi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.