12. Ceza Dairesi 2018/1376 E. , 2019/10172 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 58/6, 53/1, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde katılanlardan Özgür ve Ali"nin sürücülüğünü bir arkadaşlarının yaptığı araçla Seydikemer ilçesi Çamurköy Mahallesine doğru seyir halinde oldukları sırada, aracın otogazının bittiği, aracın sürücüsünün de aracı yol kenarına çekerek park ettiği, bu sırada katılanlardan Özgür"ün bir arkadaşı olan diğer katılan ..."ın yardım etmek için olay yerine geldiği, her üç katılanın da yol kenarında park halinde bulunan aracın önünde beklerlerken, aynı yönde seyir eden sanık ..."in sevk ve idare ettiği aracın park halinde bulunan bu araca arkadan çarptığı, çarpmanın etkisiyle yerinden hareket eden park halindeki aracın da hemen önlerinde ayakta beklemekte olan katılanlara çarptığı, bu şekilde her üç katılanın da nitelikli olarak yaralandığı, meydana gelen kaza sebebi ile alınan bilirkişi raporunda sanığın asli kusurlu olduğu olayda mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamenin bir numaralı bendinde yer alan bozma içeren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığa ait dosya kapsamında mevcut adli sicil kaydı incelendiğinde, tekerrüre esas alınan sabıkasının kasıtlı suça ilişkin olduğu, TCK"nın 58/4. maddesi uyarınca kasıtlı suça ilişkin mahkumiyetin, taksirli suç açısından tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
2- CMK’nın "Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas - 2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK’nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre, sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesinin düzenlendiği TCK’nın 50. maddesi hükümlerinin uygulanmama gerekçesi olarak "Sanığa verilen hapis cezasının, TCK"nın 49/2. maddesine nazaran kısa süreli olmaması ve fiilden sonra sergilediği olumsuz kişiliği nedeniyle TCK"nın 50. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına" şeklindeki eksik ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması suretiyle CMK’nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması,
3- 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde tanımlı hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.