16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17961 Karar No: 2017/7224 Karar Tarihi: 30.10.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/17961 Esas 2017/7224 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/17961 E. , 2017/7224 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında, taşınmazın bulunduğu köyde kadastro tespitinin yapıldığı 2005 yılından davanın açıldığı 19.08.2013 tarihine kadar kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için aranan makul sürenin aşıldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, yasalarımızda, hakkında tutanak düzenlenmeyerek tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılmasını süre yönünden kısıtlayan bir düzenleme bulunmadığına göre mahkemece davanın esasına girilip iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 17.02.2015 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen yol olarak tescil harici bırakılan alan içerisinde kalan 47,82 metrekarelik kısmın davacı adına kayıtlı 110 ada 179 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde davacı lehine TMK"nın 713/1 maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz başında yapılan keşif sonucu dosyaya ibraz edilen 20.03.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda; taşınmazın kireçli, kısmen kayalık ve taşlık yapıda olduğu, bitki örtüsü yönünden ise bölüm bölüm çalı formunda bitkilerle kaplı ve tarımsal üretimle ilgisi olmayan çalılık vasfında olduğu, 25-30 yıldan beri tarımsal amaçlı kullanılmadığı belirtilmiştir. Hal böyle olunca dava konusu taşınmazda davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği kanıtlanamadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.