11. Hukuk Dairesi 2015/14096 E. , 2017/2069 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/05/2015 tarih ve 2014/379-2015/276 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ... ile davalılardan ..."ın madencilik alanında faaliyet gösteren...’nin ortakları olduğunu, şirketin sermayesinin 5.000,00 TL olduğunu, ortakların sermayenin ½ hissedarları olduğunu, ancak şirketin aynı zamanda yetkilisi durumunda bulunan ortak ...’ın haklı sebepler bulunduğundan şirket ortaklığından çıkarılması gerektiğini, davalı ..."ın 10/09/2012 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile...’ni temsil ve ortaklar kurulunun alacağı kararlar ile şirketi ilzam ettiğini, aynı zamanda şirketin müdürü olarak görev yaptığını, şirketin ortağı ...’ın seçildiği tarihten itibaren yetki verildiği halde ve ekte sunulan 10/09/2012 tarih ve 14432 yevmiye no"lu noter tasdikli imza sirkülerinde de görüleceği üzere ortaklar kurulunun alacağı kararlar doğrultusunda şirketle ilgili yetki kullanacağının açıklandığını ve karar altına alındığını, bu yetkilerin ... tarafından kötüye kullanıldığını, şirketin aleyhine çalıştığını, ekte sunmuş oldukları belgelerin incelenmesinden görüleceği üzere davalı ...’ın ... Demokrasi Şubesi"nden şirket ortaklar kurulu kararı olmaksızın şirket adına tek imzalı olarak 30.000,00 TL kredi kullandığını, yine şirket aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2014/1503 esas sayılı icra takip dosyasından tebligata itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesine sebep olduğunu, icra takip dosyasında Yusuf Said Ünal’ın 15/10/2013 tanzim tarihli bonodan 590.000,00 TL alacaklı görüldüğünü, düzenlenen bononun tek imzalı olduğunu, senedin keşidecisinin... Madencilik İnş. Tur. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti olduğunu, lehdarının ise ... Mad. İnş. Tur. Nak. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti olduğunu, alacaklının ise lehdar şirketin ortağı ... olduğunu, kendi kendine ciro ederek alacaklı duruma geçerek bu senedi icra takibine koyduğunu, ..." ın rakip şirket ortağı Yusuf Sait Ünal adına ortak oldukları şirkette şirket aleyhine çalıştığı, rakip şirket, ortağı olduğu şirketin içi boşaltılarak maden işletme ruhsatının icra kanalı ile ele geçirilmek .../...
istendiğini, ayrıca davalı ..."ın şirketin 24/12/2013 tarihindeki diğer yetkilisi ...ile birlikte tanzim etmiş oldukları bonoda vade tarihinde diğer yetkili ...’ın bilgisi ve görgüsü olmadan tahrifat yaptığını, davalı ..."ın yetkisini kötüye kullanarak kendisine emanet edilen şirkete ait yetkilerden menfaat devşirme yoluna girdiğini, açıklanan tüm bu nedenlerden dolayı...’nin ortaklarından ...’ın ortaklıktan çıkarılmasını, dava süresince davalının temsille ilgili yetkilerinin tümünün dondurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın dayandığı TTK hükümlerinin ortaklıktan çıkmayı düzenlediğini fakat bir ortağın şirketten çıkarılması yetkisini şirket sözleşmesinde varsa genel kurula verdiğini, eğer şirket sözleşmesinde bu hak verilmemişse ancak şirket tüzel kişiliği tarafından çıkarma davası açılabileceğinin düzenlendiğini, davacının bu davayı ikame etme hakkının bulunmadığını, davacının hakkının ancak şirketten çıkma davası ikame etmek olabileceğini, talebine bu yönde bir açıklık getirmesi veya bu yönde talebini ıslah etmesi halinde cevap haklarını saklı tuttuklarını, davacının dilekçesinde anlattığı vakıaların tamamen hayatın olağan akışının haricinde beklentiler içermekte aslında müvekkiline karşı bugüne kadar sergilediği haksız ve kötü niyetli tavra ışık tuttuğunu, davacının ortaklığa konu şirkete 1 TL dahi harcama yapmadığını, şirketin yegane iştigal konusu olan taş ocağı işletmesi ile alakalı daha şirketin kasasına hiçbir gelir girmemişken tüm harcamaları müvekkilinin yaptığını, müvekkilinin orman kira vb. ödemeler için orman işletmesine 200.000 TL’nin üzerinde ödeme yaptığını, makine ve teçhizatın kurulması için 100.000 TL harcama yaptığını, ocak içi hafriyat ve ocak içi yol çalışması için 150.000 TL civarı harcama yaptığını, ocak ile ana yol arasında yaklaşık 1.600 metre uzunluğunda ve 10 metre genişliğinde yol açtırmış olduğunu ve bu yolun açılması için 300.000 TL’nin üzerinde harcama yapmış olduğunu, elektrik projeleri ve abonelik bedelleri ve teminatlarını yatırdığını, yine şirketin daha hiçbir geliri yokken işçilikler ve malzeme bedellerini ödemediğini, bu durumun yerinde yapılacak keşif, defter ve belgelerin incelenmesi ve tanık anlatımlarıyla açıkça görüleceğini, müvekkilinin elbette bu harcamaları şirketten iade alabileceğini düşünerek yaptığını fakat bırakın harcadığı paraları iade alabilmek diğer şirket ortağı davacı karşı davalının ve onun emir ve talimatları dışına şirketi batırmak pahasına çıkmayan müşterek imza ile yetkili diğer müdür Burhan Duran’ın ve davacı adına vekalet eden...in kötü niyetli çıkarcı ve acımasız davranışları sonucu borç batağına sürüklendiğini, müşterek imza ile temsil edilebilen şirketin müdürlerinin yetkilerinin kaldırılarak dışarıdan bir mali müşavir kayyım görevlendirilmesini, kayyıma şirketin menfaatine olabilecek tüm harcamaların tespiti ve raporlandırılmasını, defter ve kayıtların tutulması görevlerinin verilmesini, dava sonuna kadar tedbiren dava sonrası hükmen kayyım yetkisinin devamına karar verilmesini, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddini, karşı davanın kabulünü ve tedbiren müdür yetkilerinin kaldırılarak kayyım atanması ve yetkilendirilmesini, kayyım yönetiminin hüküm altına alınarak hükmen devamını talep etmiştir.
Mahkemece, TTK" nın 640/3 fıkrasında ortağın mahkeme kararıyla haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması davasını açma hakkı şirkete ait olduğundan davacının aktif dava ehliyetinin olmadığı, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için bu kişilerin davada gerçekten davacı ve davalı olma sıfatına sahip olmaları gerektiği, bir anlamda davacı olma sıfatı (aktif husumet ehliyeti) o hakkın sahibine ait olduğu, somut olayda bu hak tarafların ortağı olduğu şirkete ait olduğu, bir davanın tarafları davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına haiz değilse, dava konusu hakkın esası yönünden inceleme yapılıp karar verilemeyeceğinden davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.