Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6144 Esas 2017/9158 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Özel... Tıbbi Tahlil Laboratuvarı müdürü olan sanığın, ...San. Tic. Ltd. Şti.’nde çalışan 31 kişi adına, ... Restaurant isimli iş yerinde çalışan 2 kişi adına sahte tahlil raporları ve sağlık muayene kartları düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun 14.04.2009 tarih ve 106/4 sayılı adli suç duyurusu raporunda, sağlık muayene kartları üzerinde hologram bulunmadığı ve kartların bir kısmına protokol numarası verilmediğinin, iş yeri çalışanlarının portör muayenelerine esas gaita, burun, boğaz kültür numunelerinin Özel... Tıbbi Tahlil Laboratuvarı tarafından alınıp, tetkiklerin yapılarak sonuçlarının da bu laboratuvar tarafından iş yerine teslim edildiğinin belirtilmesi, tanık olarak dinlenen iş yeri yetkilileri ve bu iş yerlerinde çalışan bir kısım çalışanların, portör tahlil ve tetkiklerinin yapılması için sanığın yetkilisi olduğu Özel ... Tıbbi Tahlil Laboratuvarı ile anlaştıklarını, tahlil ve tetkikler için vücuttan örnek alındığını, gezici mobil röntgen aracında akciğer grafisi çekildiğini beyan etmeleri karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sağlık muayene kartlarında tetkik tarihi olarak gösterilen 02.01.2008 ve 25.04.2008 tarihlerinde hologram bulunmasının zorunlu olup olmadığının araştırılması, suça konu belgelerin getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte bulunup bulunmadığının belirlenmesi, asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması ve sanığın eyleminin TCK"nın 211. maddesi kapsamında kalıp kalmayacağının tartışılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Dosya kapsamına göre, suça konu belgelerin her bir iş yeri için farklı tarihte düzenlediğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.