Esas No: 2018/990
Karar No: 2018/4339
Karar Tarihi: 06.11.2018
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/990 Esas 2018/4339 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP:Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.02.2018 tarih ve .... sayılı yazısı ile,
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli Derya Sankaya hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, ...Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11.10.2017 tarihli ve .... soruşturma,.... sayılı iddianamenin iadesine dair ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarihli ve 2017/273 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ...3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/697 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, ...2. Ağır Ceza Mahkemesince, şüpheliden elde edilen dijital materyallerin incelenmesi bitmeden dava açıldığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği,
Somut olayda, şüphelinin örgüte ait bankada örgüt liderinin verdiği talimat doğrultusunda ve tarihlerde 100.000 Türk Lirası yatırarak bilahare çekmiş olması, çocuğunun FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne müzahir olması nedeniyle kapatılan Edremit Özcan Kolejinde eğitim görmüş olması ve tevilli ikrarı birlikte değerlendirildiğinde şüpheli hakkında atılı suç yönünden kamu davası açılmasını gerektirecek ölçüde yeterli şüphe bulunduğu anlaşılmakla, mevcut delillerin kamu davasının açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan ./..
kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 23.01.2018 gün ve 94660652- 105-10- 12195- 2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak, Dairemize gönderilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
OLAY
...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarihli ve 2017/273 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ...3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/697 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Ayvalık Kaymakamlığının 29.07.2016 tarihli Ayvalık Devlet Hastanesinde ebe olan şüpheli ..."nın FETÖ/PDY örgütü ile bağlantılı olduğundan görevden uzaklaştırıldığına dair bilgiyi içerir ihbarı üzerine FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan başlatılan soruşturma kapsamında; 20.08.2016 tarihinde 6415 sayılı Kanuna muhalefet etme ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından yakalanarak gözaltına alınan, Ayvalık Sulh Ceza Hakimliğinin 19.08.2016 tarih ve 2016/838 D. İş sayılı arama ve elkoyma ile ele geçirilecek digital verilerden CMK"nın 134 maddesi gereğince inceleme yaptırılmasına ilişkin kararı gereğince Mithat Paşa Mahallesi Mevlana Caddesi 25. Sok. No:6/2 sayılı ikametinde yapılan aramada; adına düzenlenmiş S01679979 seri numaralı yeşil pasaport, 4073-8141-4942-2337 nolu Bank Asya bankamatik kartı, Bireysel konut kredisi geri ödeme planı ibareli belge, şüpheliye ait olduğu belirtilen cüzdan içerisinde bulunan İlhami Sarıkaya"ya ait 4022-8087-6756-2988 nolu Bank Asya kredi kartı, 1 adet HP marka, 584032-001 seri nolu diz üstü bilgisayar, 1 Adet General Mobile marka 359678070490131 ve 359678070611132 IMEI numaralı ve içerisinde İlhami Sarıkaya adına kayıtlı 05324873960 numaralı GSM hattı takılı telefonun ele geçirilen; arama, elkoyma ve yakalama tutanağına göre eşi İlhami Sarıkaya ile birlikte arama esnasında ikametinde bulunduğu ve hazirun sıfatı ile İlhami Sarıkaya"nın, yakalanan sıfatı ile de kendisinin tutanaklarda imzasının bulunduğu görülen, 667 sayılı KHK kapsamında 27.07.2016 tarihinde hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanan ve 26.01.2017 tarihli Bakanlık onayı ile 30.01.2017 tarihinde Ayvalık Devlet Hastanesi"ndeki görevine iade edilen, Ayvalık İlçe Emniyet Müdürlüğünün 05.01.2017 tarihli 2016/78 sayılı yazısı ile Bylock programı kullanmadığı bildirilen, kollukta 20.08.2016 tarihinde şüpheli sıfatıyla müdafii huzurunda vermiş olduğu ifadesinde özetle , FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile hiçbir bağlantısının olmadığını, Kamu-Sen sendikası üyesi olduğunu, 2 ay önce de sendika üyeliğinden ayrıldığını, 27.07.2016 tarihinde görevden uzaklaştırıldığını, ancak neden uzaklaştırıldığı hususunda bir açıklamanın yapılmadığını, 2013 yılı Ağustos ayında İstanbul İli Kadıköy İlçesi Göztepe Semtinde bulunan evi için Bank Asya"dan ev kredisi kullandığını, daha sonra 2014 yılı Ağustos ayında kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde evini müteahhite verdiğini, evini üst kata taşımak ve metrekaresini büyütmek istemesi nedeni ile müteahhit ile 100.000.-TL karşılığında anlaştığını, bu
nedenle Bank Asya"dan kredi talep ettiklerini, banka yetkililerinin evin yıkılacak olması nedeniyle teminat olarak Ayvalık"taki evini ipotek etmesini ya da mevduat yatırması gerektiğini belirtmeleri üzerine müteahhide vereceği 100.000 TL"yi Bank Asya yetkililerinin ısrarıyla mevduat hesabına teminat olarak yatırdığını, 2015 yılında parayı çektiğini, görevden uzaklaştırılmasına da bu durumun sebebiyet vermiş olabileceğini, krediyi faiz oranının düşük olması ve ara ödeme imkanı sunmaları nedeni ile bankadan talep ettiğini, kızının önceleri devlet okulunda okuduğunu, Fen lisesi sınavlarını kazanmasına rağmen ulaşım zorluğu nedeni ile gönderememeleri sebebi ile Özcan Lisesinden gelen burslu okutma teklifini, servis ile ulaşım imkanıda bulunduğundan kabul ettiklerini, burslu okuduğu için de para göndermediklerini, daha sonra kızının İstanbul Özyeğin Üniversitesinde burslu olarak okuduğunu, kendisinin cemaat evlerinde kalmadığını, gazete ve dergi aboneliğinin olmadığını, yapılanma içerisinde yer almadığını, 25 Aralık sürecinde ve 15 Temmuz darbe girişiminde yapılanmanın illegal bir yapılanma olduğunu gördüğünü, devlet hastanesinde ebe olarak çalıştığını, Bank Asya"ya para yatırmasının talihsizlik olduğunu, darbe girişimini televizyondan öğrendiğini beyan eden; yapılan üst aramasında suç unsuruna rastlanılmayan, hakkında gözaltı işlemi uygulanan, dosya kapsamında aynı suçlamalara yönelik olarak haklarında işlem yapılan başkaca kişilere ait soruşturma evraklarının da bulunduğu da görülen; 22.08.2016 tarihli KOM Şube Müdürlüğü yazısı ile Bank Asya"ya 2014 yılında 100.000-TL para yatırması ile kızını yapılanmaya ait koleje gönderdiği hususları belirtilmek suretiyle tahkikat evraklarının Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği görülen; Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığının 22.08.2016 tarihli yazısı ile tutuklama istemi ile sevki üzerine 22.08.2016 tarihinde Ayvalık Sulh Ceza Hakimliğinde 2016/156 sayı ile yapılan sorgusunda hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen ve emniyetteki ifadesini tekrar eden şüpheli hakkında tutuklanma talebinin reddi ile hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildiği görülen; 16.08.2016 tarihli MASAK raporunda 01.10.2014 tarihinde Asya Katılım Bankasına hesap açtığı aynı zamanda başkaca bankalara da ait hesaplarının bulunduğu belirtilerek havale ve EFT türünden hesap hareketleri incelenen; ikametinde ele geçen pasaport, bankamatik kartı, konut kredisi geri ödeme planı, Bank Asya kredi kartının ayrıca diz üstü bilgisayar, GSM hattı ve akıllı telefonun teslim tesellüm belgelerinden dijital materyallerin 30.09.2016 tarihli tutanak ile ...Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerine inceleme yapılması için teslim edildiği, belgelerin ise emanete alındığı görülen ve söz konusu digital verilerin ...İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından incelemesinin ise halen devam ettiği anlaşılan, 05.01.2017 tarihli bilirkişi raporu ile Masak CD"si içerisinde bilgilerin incelenmesi sonucunda 01.10.2014-24.11.2015 tarihleri arasında Bank Asya hesabının olduğu belirtilen, banka ismi yazmayan hesap hareketlerini gösterir tabloların bulunduğu görülen, 20.02.2017 tarihli Ayvalık Kaymakamlığı İlçe Olağanüstü Hal Bürosu yazısı ekinde gönderilen tabloda göreve iade edildiği belirtilen; 11.04.2017 tarihli tutanak ile sosyal paylaşım sitelerinde yapılan araştırmada örgüt ile ilgili paylaşımlarına rastlanılmadığı
belirtilen; 2016/2398 sayılı soruşturma kapsamında diğer şüpheliler ile eylemleri arasında bağlantı bulunmadığından 2017/1368 sayılı soruşturma dosyası üzerinden hakkındaki soruşturmanın yürütülmesine dair 18.04.2017 tarihinde tefrik kararı verilen, hazırlanan fezlekenin ...Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine müteakip evrakların onaylı olmaması nedeni ile ...Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/6674 soruşturma, 2017/622 sayılı yetkisizlik kararıyla Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığına gereği için soruşturma dosyası geri gönderilen; 1 adet yeşil pasaport, Bank Asya bankamatik kartı, konut kredi ödeme planı, İlhami Sarıkaya adına düzenlenmiş Bank Asya hesap kartının ...Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/8448 soruşturma defter numarasına emaneten kaydı yapılan, eksikliklerin giderilmesine müteakip hazırlanan fezleke kapsamında sabıka kaydı bulunmadığı anlaşılan şüpheli hakkında, 11.10.2017 tarih 2017/8448 soruşturma, 2017/971 iddianame numarası ile 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı TMK"nın 5,7 maddeleri gereğince, özetle mahkeme kararına istinaden el konulan dijital materyallere yönelik incelemenin devam ettiği belirtilmek sureti ile, 01.10.2014-24.11.2015 tarihleri arasında Asya Katılım Bankası"nda hesabının bulunduğu, yurt dışı hesap hareketlerinin ve başkaca FETÖ/PDY soruşturmalarında bağlantısı bulunduğuna dair bir veriye MASAK cevabi yazısı üzerine düzenlenen raporda ulaşılamadığının bildirildiği, alınan ifadelerinde, örgüt örgütle bağlantısı olmadığını, neden görevden uzaklaştırıldığını bilmediğini, 2013 yılında Bank Asya"dan ev kredisi kullandığını, 2014 yılında kentsel dönüşüm projesinden yararlanarak bir üst kattan daire alabilmek için müteahhidin 100.000-TL para talep etmesi üzerine Bank Asya"dan kredi talep ettiğini, banka görevlilerin evin yıkılacağını öğrenmeleri üzerine teminat olarak Ayvalık"daki evini ipotek ettirmesini veya mevduat yatırmasını istemeleri üzerine müteahhide verecekleri parayı teminat olarak bankaya yatırdığını, 2015 yılında da parayı bankadan çektiğini, görevden uzaklaştırılmasının bununla ilgili olabileceğini, kızının yapılanmaya bağlı olan Özel Özcan Lisesini burslu olarak bitirdiğini beyan ettiği, görevinden uzaklaştırılan şüphelinin göreve iade edildiği belirtilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasının istenildiği; ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarih ve 2017/273 iddianame değerlendirme numaralı kararı ile dijital materyallere yönelik rapor sonucunun beklenilmeden dava açılması nedeni ile iddianamenin iadesine yönelik karar verilmesi üzerine, ...Cumhuriyet Başsavcı vekilinin yasal süresi içerisinde kısaca dijital materyallerin delil olarak gösterilmediği, inceleme sonucunda suç unsuruna rastlanılmasa dahi kamu davası açılmasına karar verildiği, şüphelinin Bank Asya"ya örgüt liderinin verdiği talimat doğrultusunda para yatırıp daha sonra çekmesi, kızının örgüte ait eğitim kurumunda eğitim görmesi, tevilli ikrarı dikkate alınarak kamu davasının açıldığını, iadenin soruşturmayı sürüncemede bırakacağı belirterek yaptığı itirazın 27.10.2017 tarihli ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı ile yerinde görülmeyerek itiraz merciine dosyanın gönderilmesi üzerine; ...3. Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz merci sıfatıyla 2017/697 değişik iş sayılı 07.11.2017 tarihli kararı ile dijital materyallere yönelik inceleme sonuçlarının suçun
sübutuna etki edecek delillerden olduğu, bu delilin toplanılmadan kamu davası açılmasının CMK"nın 174/1-b maddesine açıkça aykırı olacağı gerekçesi ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Dairemizce çözülmesi gereken uyuşmazlık şüpheli tarafından rızaen teslim ettiği dijital materyaller hakkında inceleme raporu sonucu beklenilmeden tanzim edilen iddianamenin, suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenmesi gerekçesi ile iadeye konu olup olmayacağı noktasındadır.
YASAL MEVZUAT
Kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun;
Kamu davasını açma görevi
Madde 170 – (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e)Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
K)Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4)İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5)İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6)İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
Kamu davasını açmada takdir yetkisi
Madde 171 – (Değişik: 6/12/2006 – 5560/22 md.)
(1) Cezayı kaldıran şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsî cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir.
(2) 253"üncü maddenin ondokuzuncu fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, Cumhuriyet savcısı, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olup, üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. Suçtan zarar gören, bu karara 173"üncü madde hükümlerine göre itiraz edebilir.
(3) Kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilmesi için, uzlaşmaya ilişkin hükümler saklı kalmak üzere;
a) Şüphelinin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezası ile mahkûm olmamış bulunması,
b) Yapılan soruşturmanın, kamu davası açılmasının ertelenmesi halinde şüphelinin suç işlemekten çekineceği kanaatini vermesi,
c) Kamu davası açılmasının ertelenmesinin, şüpheli ve toplum açısından kamu davası açılmasından daha yararlı olması,
d) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir.
(4) Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde kamu davası açılır. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez.
(5) Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.
İddianamenin iadesi
Madde 174 – (Değişik: 25/5/2005 - 5353/27 md.)
(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170"inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.
HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Buna göre;
CMK"nın 170/2. maddesinde soruşturma evresi sonunda toplanan delillerin, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması halinde Cumhuriyet savcısının bir iddianame düzenleyeceği, 170/3. maddesinde iddianamede hangi hususların gösterileceği, 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceği belirtilmiştir. İade nedenleri arasında sayılmayan sebeplerden dolayı iddianame iade edilemez. Ancak iddianamenin iadesi kararı kesinleşmişse, CMK"nın 174/4. maddesi uyarınca Cumhuriyet savcısı kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir.
Madde "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." demiştir.
Şüphe kelime manası hukuk sözlüklerinde "Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba" olarak tanımlanmıştır (http://www.sozluk.adalet.gov.tr./ Adalet Bakanlığı Hukuk Sözlüğü, 09.06.2018 tarihi itibari ile)
Yasa koyucu masumiyet karinesi başta olmak üzere diğer Ceza Muhakemesi ilkeleri de dikkate alınarak, soruşturmanın başlaması, kamu davasının açılması, koruma tedbirlerinin uygulanması gibi muhakeme faaliyeti evrelerindeki çeşitli işlem ve tedbirlerin uygulanmasına yönelik olarak aranan koşullarda; makul şüphe, yeterli şüphe, kuvvetli suç şüphesi gibi ifadelere yer vermek sureti ile deliller ile desteklenen şüpheye yönelik derecelere vurgu yaptığı 5271 sayılı yasanın muhtelif hükümlerinde açıkça görülmektedir.
Şüpheye yönelik sınıflandırmalar ve adlandırmalarda doktrinde farklılıklar olduğu görülse de; mahiyeti itibari ile maddi gerçeğin ortaya çıkartılmasına yönelik olarak Ceza Muhakemesi evrelerindeki işlemlerde şüphe dereceleri kabul görmektedir. Bu kapsamda terminoloji açısından "Şüphenin varlığı ve kuvvet derecesi ceza yargılaması açısından büyük önem taşır. Yargılamanın her aşamasında buna başvuran makamların görevlerine ve başvurulan tedbirin niteliğine göre farklılık gösterebilir. Şüphe, soruşturma ve kovuşturma makamlarının delillere ve olgulara dayanan bir tahminidir. Bu tahmin yanılma payını da içermektedir. Şüphe, bu yanılma payının derecesine göre sınıflandırılabilir. Ceza yargılamasında şüphenin basit, makul, yeterli ve kuvvetli şüphe olmak üzere çeşitli derecelerinden bahsedilebilir....Şüphe, ./..
bazen zayıf, bazen kuvvetlidir. Şüphenin kuvvet derecesini ölçen unsur, delil ve emarelerdir. Şüpheyi tarif etmeye yarayan delillerin kuvveti, şüphenin kuvvetini belirler. Bazı yazarlar şüpheyi temelde ikiye ayırarak incelerler. Delillerin kuvveti az ise basit şüpheden, deliller nicelik olarak fazla ya da kuvvet derecesi yeterli ise yoğun şüpheden söz edilmektedir. Yoğun şüphe, eldeki delillerin nicelik olarak çok olması, delil kuvvetinin de yeterli olması ya da diğer deyimle kuvvetli delillerin bulunması halidir. Bu ikili ayrıma göre, yoğun şüphe de kendi içinde yeterli şüphe ve kuvvetli şüphe diye ikiye ayırılır. Buna göre, basit şüphenin dayanağı olan deliller genellikle basit, yetersiz veya azdır. Eldeki deliller sayıca az değilse ya da delilin kuvvet derecesi yeterli veya kuvvetli ise yoğun şüpheden söz edilir. Hakkında dava açıldığında yargılama sonucunda elde edilen delillerin durumuna göre, mahkumiyet verilmesi ihtimali beraat kararına göre daha yüksek ihtimal ise yeterli şüphe var kabul edilir; sanığın mahkum olması kuvvetle muhtemel ise kuvvetli şüphe var demektir. Kunter-Yenisey-Nuhoğlu, “umma”, “zehap”, “isnad”, “makul şüphe”, “yeterli şüphe”, “kuvvetli şüphe” terimlerine yer vermektedir. Özbek’e göre şüphe temelde üçe ayrılır. Basit, yeterli ve kuvvetli şüphe. Makul şüphe bu üçlü ayrımın dışında kalır. Centel ve Zafer de, şüphenin kuvvet derecelerini dörde ayırarak incelerler: Soruşturmayı başlatan basit şüphe, makul şüphe, yeterli şüphe, kuvvetli şüphe.
Soruşturmanın başlamasında delillere dayanan basit bir süphenin bulunması gereklidir.
Şüphelinin söz konusu suçu işlemiş olma ihtimalinin işlememiş olma ihtimalinden daha fazla ve güçlü olması halinde ise yeterli şüpheden söz edilmelidir.
Yeterli şüphe, yeterli delille ortaya konulur. Delillerin yeterli bir şüphe oluşturup oluşturmadığı konusunda karar verme yetkisi Cumhuriyet savcısına aittir. (CENTEL Nur/ZAFER Hamide; Ceza Muhakemesi Hukuku 6. Baskı, s: 425-426)
Cumhuriyet Savcısı başlatılan soruşturma sonucunda yeterli şüpheye ulaşması halinde kamu davası açmak mecburiyetindedir.
Bu aşamada iddianamenin iadesi nedenleri arasında sayılan “Suçun sübutuna etki edeceği muhakkak sayılan delil” tabirinden neyin kastedildiği hususu önem arz etmektedir. Doktrinde de bu hususta görüş ayrılıkları bulunduğu, iddianamenin iadesi müessesi kapsamında süreç içerisinde ortaya çıkan uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Yargıtay kararları ışığında kavramın içeriğinin belirlendiği bilinmektedir. Kavrama dosyanın nevi şahsına münhasır durumunu göz önüne alınmak sureti ile anlam yüklemek gereklidir.
Yeterli şüphe ve yeterli delil kavramı birbirinden farklı kavramlardır. Delil bilindiği üzere ispat hukuku ile ilgili bir konudur. Bu kapsamda şüphe ve şüpheye yönelik derecelendirmeler delil kavramından daha geniş bir alanı kapsamaktadır.
CMK"nın 217. maddesinde de belirtildiği şekilde hukuka uygun yöntemler ile elde edilmesi şartıyla; yüklenen suçun her türlü delil ile ispatlanabileceği; kamu davasının mecburiliği ilkesi uyarınca Cumhuriyet Savcısınca hazırlanan iddianamenin kabulüne müteakip yapılacak yargılamada, delillerin serbestliği, adil yargılanma hakkı ve diğer muhakeme hukuku ilkeleri de dikkate alınarak yapılacak muhakeme
sonucunda; hakim veya mahkeme yasalara uygun olarak vicdani kanaatine göre delilleri takdir etmek sureti ile karar verecektir.
Ceza yargılama hukukumuza 5271 sayılı CMK nın 174. maddesi ile getirilen iddianemenin iadesi kurumu esas itibari ile, yargılamanın makul sürede sonuçlanması ve şüpheli/sanıkların lekelenmeme haklarını etkin şekilde koruma altına almaktır. Bu nedenle iade müessesesi Anayasanın 36 -38. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde öngörülen kurumların teminatı mahiyetindedir. İddianemedeki şekle ilişkin eksiklikleri her zaman giderilebilir. Ancak eksik soruşturma sonucu, yeterli suç şüphesi oluşturmayan delillerle kişilere sanık sıfatı yüklendikten sonra, yargılama sonucunda beraat etmesi, o kişinin aklanmasını sağlar ancak, hak ihlalini engellemez. Aksi takdirde kanun koyucu suçun subutuna etkili olan bir delil toplanmadan dava açılmasını iade nedeni olarak kabul etmezdi. Bu nedenle Cumhuriyet Savcısı topladığı delillere göre süphelinin mahkum olacağını düşünüyorsa dava açmalıdır.
Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere;
"Kamu davasının tek veya zorunlu olduğunda birbirini izleyen oturumlarda ve mümkünse bir günde sonuçlandırılmasını gerçekleştirebilmek amacıyla; iddianamenin, hukuken geçerli ve yeterli delillerin toplanmasından ve dava açma koşullarının gerçekleşmesinden sonra, tüm yönleriyle doğru ve eksiksiz olarak mahkemeye verilmesi gerekmektedir.
Yeterli delil bulunmadan veya toplanmadan âdeta delilsiz davanın açılmış olması ve bunun sonucu olarak mahkemenin soruşturma yapmak zorunluluğunda kalacağının anlaşılması halinde iddianame iade edilecektir...
Deliller kamu davası açmak için yeterli olsa bile, iddianamede bulunması gerekli diğer ve bir bakıma şekli sayılabilecek hususların yer almaması halinde de iade mümkündür..."
5271 sayılı CMK"da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek oturum” da bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen düzenlemelerden biridir. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de soruşturma safhasında tüm delillerin toplanmış olması gerekmektedir.
Soruşturma aşamasında toplanan deliller sonucunda yeterli şüphenin oluşmaması durumunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, yargılama aşamasında hakim veya mahkemece verilen kararlar ile ve kanun yolu aşamalarında delillerin hukuka uygunluk denetiminin yapılacağına dair düzenlemelerin yanı sıra iddianamenin iadesi müessesinin de delilin denetimine olanak tanıdığının kabulü gereklidir. Ancak bu olanak Anayasanın 38/6’ncı, CMK m. 206/2 maddesi maddelerindeki düzenlemeler kapsamında çok geniş de yorumlanmaması gerektiği CMK"nın 172/1 maddesinin doğal sonucudur.
Bu kapsamda toplanan delillere göre yeterli şüphenin hasıl olması durumunda dava açılması zorunluluğu bulunduğundan, bir suçun işlendiği hususundaki şüphenin delillere dayanması zorunluluğuna işaret edildiğine ve bu şüphenin de kamu davasının açılması için yeterli bir şüphe olması gerektiğine yönelik olarak terimin dikkate alınması gereklidir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olaydaki dosya kapsamına göre; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli ... hakkında soruşturma evresi sonucunda, ...Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11.10.2017 tarihli ve 2017/8448 soruşturma, 2017/4271 esas, 2017/971 sayılı iddianamenin iadesine dair ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarih ve 2017/273 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ...3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarih ve.... değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyada, şüpheliye isnat edilen örgüte müzahir okula çocuğunu göndermiş olması, gazete aboneliği, Bankasya kredi kartını kullanma veya okul ve dershane ücretini Bankasya ya yatırmanın dairemizin uygulamasına göre örgütsel faaliyet olarak kabulü mümkün değil ise de; dosya içerisine alınan 16.08.2016 tarihli MASAK raporunda örgüt liderinin talimatından sonra 01.10.2014 tarihinde Asya Katılım Bankası"na şüphelinin 100.000 TL yatırdığı anlaşılması karşısında; örgüte yardım suçu için yeterli şüphenin varolduğunun kabulü gerekmekte ve suçun hukuki vasıflandırması sebebiyle iddianamenin iadesine karar verilemeyeceğinin (CM 174/2) emredici hüküm olarak düzenlenmesine nazaran, iddianamenin iadesine dair ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarihli ve.... değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ...3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve.... değişik iş sayılı kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
IV)SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.02.2018 tarih ve.... sayılı Kanun Yararına Bozma talebinin KABULÜ ile İddianamenin iadesine dair ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.10.2017 tarihli ve .... değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ...3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve .... değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/3 maddesi gereğince BOZULMASINA,
Usuli işlemlerin yapılabilmesi için CMK 309/4-a maddesi uyarınca gereği yerine getirilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.