16. Hukuk Dairesi 2015/15338 E. , 2017/7210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, dosyada mevcut 01.06.2015 tarihli fen bilirkişisi... tarafından düzenlenen rapor ve eki krokisinde (A) alanı olarak gösterilen .... İlçesi ... Köyü 145 ada 108 parsel ve 109 ada 122 parsel sayılı taşınmazlar arasında bulunan taşınmazın yeni bir parsel numarası ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava tescil isteğine ilişkin olmasına karşın mahkemece dava konusu taşınmaz bölümünün hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmadığı gibi, taşınmazın kamulaştırma nedeni ile ilgili (EPDK) kamu tüzel kişisi lehine Hazine adına tapuya tescil edilip edilmediği sorulmamış, mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime kaldığı ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında yetersiz ve soyut nitelikteki beyanlarına ve 23.06.2015 tarihli zirai bilirkişinin “keşif anında taşınmazın üzerinin kum ve çakılla kaplı olup tarım toprağının üzerine dolgu olduğu, evveliyatında taşınmaza komşu bağ bahçe niteliğindeki parsellerle benzer özellikleri taşıyabileceği” şeklindeki ihtimale binaen düzenlenen raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle Kadastro Müdürlüğünden çekişmeli taşınmazın hangi tarihte ve hangi sebeple tescil harici bırakıldığı sorulmalı, Tapu Müdürlüğünden taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 20.03.2013 tarih ve 2012/123 Esas, 2013/178 Karar sayılı ilamı neticesinde kamulaştırma sebebiyle tapuya tescil edilip edilmediği araştırılmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi ile üç kişiden oluşan ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında; taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilecek taşınmazlardan olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, sınırlarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, dava konusu taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek taşınmaz olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve davaya konu edilen bölümü işaretlenmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, taşınmazın nitelikleri ve komşu taşınmazlarla arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif zaptına aynen yansımalı, keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.