Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5605 Esas 2017/9138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5605
Karar No: 2017/9138
Karar Tarihi: 20.12.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5605 Esas 2017/9138 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sahtecilik suçu ile ilgili olarak yapılan yargılamada sanığın mahkumiyetine karar verdi. Ancak, sanık hakkında İstanbul Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi'nin açtığı başka bir dosya da bulunduğu ve bu durumun hukuki kesintiye neden olmadığına dikkat çekildi. Ayrıca, suçun mağdurunun genel anlamda kamu güveni olduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması koşullarını etkilemeyeceği belirtildi. Ancak, dosyanın irtibatlı dosya ile mümkünse birleştirilmesi veya gerekli belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınmasının gerektiği ve eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenip işlenmediğinin değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Sonuç olarak, hüküm bozuldu ve kanun maddeleri 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi olduğu vurgulandı.
11. Ceza Dairesi         2017/5605 E.  ,  2017/9138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
    1-Sanık hakkında aynı suçtan İstanbul Anadolu 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/930 Esas sayılı dosyasında 13.05.2011 tarihli iddianame ile dava açıldığı, iddianame ve suç tarihleri birlikte nazara alındığında hukuki kesintinin gerçekleşmediği anlaşılmakla sahtecilik suçlarında suçun mağdurunun genel anlamda kamu güveni olup suçun işlenmesiyle suçtan zarar gören gerçek kişilerin sayısının fazla olmasının zincirleme suç hükümlerinin uygulanması koşullarını etkilemeyeceği cihetle, dosyanın irtibatlı dosya ile mümkünse birleştirilmesi değilse gerekli belgelerin onaylı örneklerinin dosya içerisine alınmasından sonra eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenip işlenmediği değerlendirilip, bu husus kararda açıklanıp tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.