5. Hukuk Dairesi 2018/2376 E. , 2019/5045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vd. vekilleri ile davalı ... tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ile davalı ... vd. vekilleri ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-)Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal olarak değerlendirmeye esas alınan taşınmazın geometrik şekil olarak ve yüzölçümü bakımından imara elverişli müstakil bir parsel niteliğinde olmadığı, bu sebeple satışının hissedarlar arasında veya yakın parsellerle ilgili olarak normal değerinin üzerinde gerçekleştiği belirtilerek, dava tarihi itibariyle bulunan değerinden % 30 düşürüldüğü de dikkate alındığında emsal olarak kabul edilmesi doğru olmadığı gibi, davacı idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda dava konusu taşınmazın m² değeri 2.750 TL, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise 1.250 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle bir açıklama ve araştırma yapılmadan dava konusu taşınmaza davacı idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda belirlenen arsa m² değerinin altında bir değer biçildiğinden alınan rapor inandırıcı olmayıp, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili ...... Başkanlığı ve ...... Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-)634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 46. maddesinin son fıkrası ""ana gayrimenkulün arsası ile birlikte kamulaştırılması halinde her bağımsız bölümün kamulaştırma bedeli bağlantılı bulunduğu arsa payı ile eklentileri de göz önünde tutularak ayrı ayrı takdir olunacağı"" hükmünü koymuştur. Böyle olunca ana yapının arsasına 1 nolu bozma bendinde açıklandığı şekilde, üzerindeki yapılara aynı maddenin h bendi gereğince değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesapları gösterilip yıpranma payı düşülmek suretiyle ve ayrıca (i) bendi hükmü uyarınca bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüler de dikkate alınarak kamulaştırma karşılığının yasal biçimde belirlenmesi gerekir. Buna göre yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda arsa değeri ve tüm yapının (ortak yerleri içerir biçimde) değeri hesaplandıktan sonra arsa payına düşen miktarına göre bağımsız bölümün karşılığı tespit edilir. Şayet o bağımsız bölüm yapısında değeri etkileyecek özellik ve nitelikte ekstra ilaveler varsa bunlar da göz önünde tutmak gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece, arsa değerinden davalıların arsa payına düşen miktar ile dava konusu bağımsız bölümlerin resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek hesaplanan değerleri toplamı hesaplanmış olup, sözü edilen ilkelere uygun olmayan bu rapora göre hüküm kurulması,
3-)Bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedeline 07.02.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 12.12.2013 tarihine, bozma sonrası tespit edilen fark bedele ise 07.02.2012 tarihinden son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği halde, tüm bedele ilk karar tarihine kadar faiz uygulanmasına karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
4-)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare ile davalı ... vd. vekilleri ile davalı ...’nin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.