3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/11063 Karar No: 2018/11048 Karar Tarihi: 06.11.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/11063 Esas 2018/11048 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/11063 E. , 2018/11048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 06.11.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ve vekili gelmedi. Karşı taraf davacı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava, davalıya haksız ödenen toplam 25.531,33 TL maaş tutarının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile, haksız tahsil edilen 25.531,33 TL maaş ödemesinin ödeme tarihi olan 04/03/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) 818 sayılı BK"nun 101.maddesinde "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde bu hüküm ""Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer"" şeklinde düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. Somut olayda, davaya konu ödemenin iadesi için davalıya gönderilen ihtarname 11.12.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, davalıya ihtarnamede 30 gün içinde ödemesi için süre verilmiştir. Davalı belirtilen sürede ödemediğinden davalının 11.01.2010 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ve bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin bu yöne ilişen temyiz isteminin kabulü ile hükmün, HUMK"nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. maddesinde yer alan faiz başlangıcına ilişkin “ödeme tarihi olan 04/03/2005” ifadelerinin hükümden çıkartılarak yerine "temerrüt tarihi olan 11.01.2010" ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün HUMK"nun 438/VII.maddesi gereğince düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.