1. Hukuk Dairesi 2015/8998 E. , 2017/3049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkindir
Davacılar, 99 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalıların taşkın yapı yapmak suretiyle kendilerine ait 98 parsel sayılı taşınmaza elattıklarını, bu durumdan 02.02.2010 tarihinde yapılan kadastro ölçümleri sonucunda haberdar olduklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, yapının yıkımına ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, iyiniyetli olarak bina yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlar ve taşkın kısmın mülkiyetinin uygun bir tazminat karşılığında kendilerine devredilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesine 99 parsel sayılı taşınmaz lehine irtifak hakkı tesisine, yıkım isteminin reddine, ecrimil isteminin ise kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 413. maddesi) ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinde öngörüldüğü şekilde işlemlerin yerine getirilerek gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava değerinin talep edilen ecrimisil miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı ve yargılama sırasında bilirkişi tarafından hesaplanan ecrimisil miktarı üzerinden ıslah harcı yatırıldığı, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği bakımından bir değer gösterilmediği, yargılama sırasında da bu istek yönünden bir açıklama yaptırılmadığı, elatılan yerin değeri keşfen saptandığı halde harç tamamlatılmadığı gibi hükümde de karar ve ilam harcının ecrimisil bedeli üzerinden belirlendiği görülmektedir.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Kanunun 32.maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanırken, 30.maddede " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam edilemeyeceği, HUMK"un 409.maddesinde (6100 sayılı HMK"nın 150. maddesinde ) ise; gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlı olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Hâl böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan, yıkım isteği ile ilgili olarak ise keşfen saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması ile bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, kabul edilen ecrimisil bedeli üzerinden harç alınmakla yetinilerek işin esası bakımından hüküm kurulması isabetsizdir.
Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazı bu yönüyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.