Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1720 Esas 2018/4327 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1720
Karar No: 2018/4327
Karar Tarihi: 19.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1720 Esas 2018/4327 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, sanık hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üyelik suçundan ceza verildiğini kabul etti. Silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı kanunun 7/1 maddesi karar metninde yanlışlıkla yer aldı. Yargılama sürecindeki usuli işlemler kanuna uygun olarak yapıldı ve hükme esas alınan tüm deliller hukuka uygun olarak elde edildi. Sanığın savunmaları incelendi ancak temyiz talebi reddedildi ve hüküm onandı. Kanun maddeleri ise şunlardır: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi         2018/1720 E.  ,  2018/4327 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 63.
    maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusun esastan reddi
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ByLock tespit ve değerlendirme raporunun beklenmemesi dosyadaki diğer deliller karşısında sonuca etkili görülmemiştir.
    Sanık hakkında silahlı terör örgütü olduğuna karar verilen FETÖ/PDY terör örgütüne üyelikten hüküm verilirken, gerekçe kısmında atıf maddesi olarak silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesinin gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.