11. Ceza Dairesi 2020/7203 E. , 2021/899 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 11/11/2020 tarih ve 2020/6042 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23/11/2020 tarih ve KYB-2020/102218 sayılı ihbarname ile;
Resmî belgede sahtecilik suçundan sanık ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 204/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/06/2012 tarihli ve 2010/351 esas, 2012/865 sayılı kararının Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 16/11/2015 tarihli ve 2014/9609 esas, 2015/30916 sayılı kararı ile bozulmasını müteakip yeniden yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1, 43/1-2 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına esas alınan resmî belgede sahtecilik suçundan hakkında, İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/493 esas, 2012/1442 sayılı kararı ile verilen 2 yıl hapis cezasının ve aynı suçtan İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/225 esas, 2009/297 sayılı kararı ile verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının bu cezadan mahsubuna ilişkin Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2019 tarihli ve 2015/1012 esas, 2019/340 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, infaz savcılığının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98. maddesi uyarınca hükümlü hakkında çektirilecek ceza bulunup bulunmadığına yönelik tereddüt oluştuğundan bahisle talepte bulunulması üzerine, İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/225 esas, 2009/297 karar sayılı dosyasında 27/07/2009 ve 31/07/2010 tarihleri arasında infaz ettiği 1 yıl 4 gün ve aynı dosya nedeniyle tutuklu kaldığı 34 günlük sürelerin mahsubuna ve infazdaki tereddüdün bu şekilde giderilmesine dair Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2020 tarihli ve 2015/1012 esas, 2019/340 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/02/2020 tarihli ve 2020/151 değişik iş sayılı kararının "1- Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2019 tarihli ve 2015/1012 esas, 2019/340 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/06/2012 tarihli kararının Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 16/11/2015 tarihli ilâmı ile"sanığın fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, benzer nitelikteki İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/1065 esas ve 2010/277 karar, İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/225 esas ve 2009/297 karar, İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/1493 esas ve 2012/1042 karar ve Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/352 esas ve 2012/865 karar sayılı dava dosyaları ile sanık hakkında varsa benzer eylemlerden açılan diğer dava dosyaları getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmeleri" gerektiğinden bahisle bozulması üzerine,
Mahkemesince Yargıtay ilâmında değinilen İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/225 esas, 2009/297 karar ve İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/1493 esas, 2012/1042 karar sayılı dosyaları ile inceleme konusu dosyanın zincirleme suç kapsamında kaldığının tespit edildiği ancak anılan kararların evvelce kesinleşmiş oldukları cihetle anılan dosyalarla birleştirme yapılmayıp yargılamaya devamla verilen cezanın 5237 sayılı Kanun"un 43. maddesi uyarınca artırılarak 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedildiği ve anılan kararlar ile verilen 2 yıl hapis ve 1 yıl 8 ay hapis cezalarının hükmedilen cezadan mahsubuna karar vermekle yetinildiği anlaşılmış ise de,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/06/2020 tarihli ve 2018/19-142 esas, 2020/329 karar sayılı ilâmında, "Zincirleme suça dâhil olan bir suçtan bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak mahkemece; kesinleşen hükme konu eylem de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle hüküm kurulmalı, kesinleşen hükümdeki ceza sonuç cezadan mahsubuna karar verilmeli, böylece yargılaması devam eden suça ilişkin ceza belirlenmelidir." şeklinde, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 25/06/2020 tarihli ve 2018/2760 esas, 2020/3515 karar sayılı ilâmında, "...zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle hüküm kurulduktan sonra belirlenen ceza kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan fazla ise kesinleşen hükümdeki cezaların mahsubu ile netice cezayı belirlemeli, aksi halde ek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği nazara alındığında,"
Somut olayda kurulan hükmün 2 yıl 1 ay hapis cezası olduğu, kesinleşen hükümlerdeki mahsup edilen sonuç cezaların ise 2 yıl hapis ve 1 yıl 8 ay hapis cezası olduğu cihetle Mahkemesince ek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde netice ceza belirlenmeden hüküm kurulmasında,
2-İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/02/2020 tarihli ve 2020/151 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2019 tarihli ve 2015/1012 esas, 2019/340 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, infaz savcılığının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98. maddesi uyarınca hükümlü hakkında çektirilecek ceza bulunup bulunmadığına yönelik tereddüt oluştuğundan bahisle talepte bulunulması üzerine Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2020 tarihli ek kararı ile İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/225 esas, 2009/297 karar sayılı dosyasında 27/07/2009 ve 31/07/2010 tarihleri arasında infaz ettiği 1 yıl 4 gün ve aynı dosya nedeniyle tutuklu kaldığı 34 günlük sürelerin mahsubuna ve infazdaki tereddüdün bu şekilde giderilmesine karar verilmiş ise de,
Somut olayda, Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2019 tarihli kararı ile hükmedilen 2 yıl 1 ay hapis cezasından mahsubuna karar verilen 1 yıl 8 ay hapis ve 2 yıl hapis cezalarının ardından sonuç cezaya hükmedilmemesinin İnfazda tereddüde sebep olduğu, bu itibarla 5275 sayılı Kanun"un 98. maddesi uyarınca kendisinden talepte bulunulan Mahkemesince, hükümlünün mahkûm olduğu 2 yıl 1 ay hapis cezasından mahsubuna karar verilen 2 yıl hapis ve 1 yıl 8 ay hapis cezası düşüldüğünde çektirilecek ceza kalmadığından bahisle anılan dosyada hükümlü hakkında verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının infaz edilmemesine karar verilmesi yerine Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2020 tarihli ek kararı ile infazda oluşan tereddütle ilgisi olmayan başka bir mahsup kararı verildiği gözetilmeden itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/225 Esas ve 2009/297 Karar sayılı ile İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/1493 Esas ve 2012/1442 Karar sayılı dosya asıllarının incelenmesi için getirtilmesinden sonra iadesinin temini amacıyla dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 01/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.