Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 1992/643
Karar No: 1995/966
Karar Tarihi: 13.03.1995

Danıştay 7. Daire 1992/643 Esas 1995/966 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yükümlü şirketin 1985 yılında haksız olarak iade aldığı katma değer vergisi, ihbarname ile istenmelidir. Vergi Usul Kanunu'na göre haksız iade geri alınabilir ve zaman aşımı da dikkate alınarak ihbarname düzenlenmelidir. İhracatta vergi iadesinin geri alınması işlemleri sırasında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uygulanamaz. Bu tür kamu alacağının takibinde 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanmalıdır. Kanun maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 341, 1 ve 34. maddeleri, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37, 51, 54. ve müteakip maddeleri.

Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 966
Esas Yılı : 1992
Esas No : 643
Karar Tarihi : 13/08/995
İHBARNAME HAKSIZ ALINDIĞI TESPİT EDİLEN KATMA DEĞER VERGİSİ İADESİNİN 6183 SAYILI YASANIN 37.MADDESİ UYARINCA İSTENMESİNDE İSABET BULUNMADIĞI, İHBARNAME İLE İSTENMESİ GEREKTİĞİ HK.
1985 Yılının 1-5.dönemlerinde yükümlü şirket tarafından haksız olarak iade alındığı saptanan katma değer vergisinin tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen 19.11.1991 gün ve 52461 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı kanunla değişik 14.maddesinin 3/d bendi ile 15.maddesinin 1,b bentlerinde, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken işlemler hakkında dava açılabileceğinin ve bu nitelikleri taşımayan işlemler hakkında dava açılan hallerde de davanın reddedileceğinin belirtildiği, dava konusu tebliğnamenin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 378.maddesi ile 6183 sayılı Amme Alacklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinde belirtilen idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken işlemlerden olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle reddeden ....Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11.maddesinin 1/a bendinde, İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin vergiden müstesna olduğu, aynı kanunun 32.maddesinde, bu kanunun 11.maddesi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisnin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi uşlamlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığanca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 341.maddesinde, vergi zıyaının, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade edeceği, verginin haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermenin de vergi zıyaı hükmünde olduğu, haksız iadenin geri alınmasının ceza uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği açıklanmıştır.
Vergi Usul Kanununun 1.maddesinde, bu kanun hükümlerinin, gümrük ve tekel idareleri tarafından alınan vergi ve resimler dışında, genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanacağı belirtilmiş, 34.maddesinde de ikmalen ve resen tarh edilen vergilerin "ihbarname" ile ilgililere tebliğ olunacağı hüküm altına alınmıştır.
Anılan kanunun 35.maddesinde, ihbarnamenin, sıra numarası ve tanzim tarihi, verginin çeşidi, mükellefin soyadı, adı (Tüzel kişilerde unvanı), mükellefin açık adresi, vergilendirme dönemi, verginin matrahı, hesabı ve miktarı, kısa ve açık bir ifade ile ikmalen veya resen vergi tarhını gerektiren sebepleri, vergi mahkemesinde dava açma süresi ve şekli konusunda bilgileri ihtiva edeceği, takdir komisyonu kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve resen takdiri gerektiren inceleme raporunun birer suretinin ihbarnameye ekleneceği belirtilmiştir.
Dava konusu işlemin, "Tebliğname" adı altında yükümlü şirkete hitaben yazılmış, 1985 yılında haksız alındığı 19.9.1986 tarihli inceleme raporu ile saptanan 867.418.824. lira katma değer vergisi iadesinin, bir ay içeriside geri ödenmesi, aksi takdirde 6183 sayılı Kanunun 51.maddesi hükmüne göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte, aynı kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre cebren tahsil edileceğinin bildirilmesine yönelik bir yazı olduğu anlaşılmaktadır.
Danıştay Birinci Dairesinin 13.3.1991 gün ve 1991/38 sayılı ihracatta vergi iadesinin geri alınmasında uygulanacak yöntem konusundaki istişari düşüncesini içeren kararında; vergi, resim, harç ve benzeri mali yüküm niteliğini taşımaması nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında bulunmayan kamu alacaklarından olan ihracatta vergi iadelerinin geri alınması işlemleri sırasında uygulanacak zaman aşımının tespitinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, ihracatta vergi iadesi mevzuatına açıkça aykırı olarak veya ihracatçının gerçek dışı ve yanıltıcı bilgi ve beyanlarına dayanılarak ödendiği inceleme raporlarıyla saptanan ihracatta vergi iadelerinin, 6183 sayılı Kanunun 37.maddesine göre verilecek bir aylık ödeme süresi içinde her zaman istenebileceği görüşüne varılmıştır.
İhracatta vergi iadesi, Devletin ihracatçılara belli şartlarda ve oranlarda ödemeyi öngördüğü teşvik niteliğinde bir sübvansiyondur. Bu nedenle, haksız yere ödenen ihracatta vergi iadelerinin ilgililerden geri alınması sırasında gümrük ve tekel idareleri tarafından alınan vergi ve resimler dışındaki vergi, resim ve harçları kapsamına alan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerini uygulama olanağı bulunmadığından, bu tür kamu alacağının takibinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Sonuç olarak, ihracatta katma değer vergisi iadesinin haksız alındığının saptanması halinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca zaman aşımı da dikkate alınarak ihbarname düzenlenmesi gerektiğinden, tebliğname tanzim edilmesinde yasal isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, 6183 sayılı Kanunun 37.maddesine dayanılarak düzenlenen tebliğname mükellefin hukuki durumunu etkilemeyeceğinden, işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken işlemlerden olmadığından bahisle davayı reddeden mahkeme kararı yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının onanmasına karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi