Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16413
Karar No: 2017/5831

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16413 Esas 2017/5831 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/16413 E.  ,  2017/5831 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 2007 yılında yapılan kadastro sırasında, ... köyü 101 ada 121 parsel sayılı taşınmaz, edinme sebebinde kadimden beri ve halen ... köyü halkı tarafından yayla olarak kullanıldığı belirtilerek, 345.323,86 m² yüzölçümüyle ve yayla vasfıyla tesbit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., söz konusu parsel içerisinde murislerinden intikal eden tapulu yerleri olduğu iddiasıyla dava açmışlar, ... ve diğerleri de 07/12/2010 tarihli dilekçeleriyle parsel üzerinde hak sahibi olduklarını belirterek davacılar yanında davaya müdahil olmuşlardır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne; dava konusu 101 ada 121 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile;
    Taşınmazın 08/08/2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (C) harfiyle gösterilen 1.567,24 m², (D) harfiyle gösterilen 1.246,82 m², (G) harfiyle gösterilen 878,92 m², (N1) harfiyle gösterilen 5.854,49 m², (S) harfiyle gösterilen 858,64 m²"lik kısımlarının parselden ifraz edilerek ayrı parsel numaraları verilmek suretiyle çayır vasfıyla muris ... mirasçıları adına verasette iştirak kuralları gereğince tapuya kayıt ve tesciline, (N1) harfiyle gösterilen taşınmaz üzerinde yer alan odunluk ve tek katlı evin davacı ... oğlu ... tarafından yapıldığının tapuya şerh düşülmesine,
    Taşınmazın 08/08/2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (J) harfiyle gösterilen 2.983,43 m²"lik kısmının parselden ifraz edilerek ayrı parsel numarası verilmek suretiyle çayır vasfıyla muris ... ... mirasçıları adına verasette iştirak kuralları gereğince tapuya kayıt ve tesciline,
    Taşınmazın 08/08/2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfiyle gösterilen 2.962,39 m², (E) harfiyle gösterilen 433,56 m², (I) harfiyle gösterilen 344,60 m², (K) harfiyle gösterilen 2.465,49 m², (M1) harfiyle gösterilen 3.276,80 m², (O1) ile gösterilen 1.438,89 m²"lik kısımlarının parselden ifraz edilerek ayrı parsel numaraları verilmek suretiyle çayır vasfıyla muris ...mirasçıları adna verasette iştirak kuralları gereğince tapuya kayıt ve tesciline, (K) harfiyle gösterilen taşınmaz üzerinde yer alan tek katlı evin ... oğlu ... tarafından yapıldığının tapuya şerh düşülmesine,
    Taşınmazın 08/08/2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde kırmızı renk ile taralı 6.514,02 m²lik kısmının parselden ifraz edilerek ve ayrı bir parsel numarası verilerek yayla vasfıyla sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına, taşınmazın geriye kalan bölümlerin aynı parsel numarası altında yayla vasfıyla sınırlandırılmasına ve özel sicilne yazılmasına,
    08/08/2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A1), (N2), (M2) ve (O2) ile gösterilen alanlar yönünden açılan davanın ise 101 ada 1 sayılı ... parseli içerisinde kaldıkları anlaşıldığından reddine,
    Davacı ..., asli müdahiller ... ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından açılan davaların ise tapu maliki olarak görünen kişiyle ırsiyet bağınının kanıtlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın yukarıda belirtildiği şekilde bir kısım bölümleri yönünden davacılar lehine zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu, davacıların dayandığı 1318 Temmuz 5 nolu tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı, diğer bir kısım bölümleri yönünden ise ... bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle ... sayılan yerlerden olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz kadastro tespiti esnasında yayla olarak sınırlandırılmasına rağmen mahkemece üç kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği, toprak yapısı ve çekişmeli taşınmaz ile davacılar adına tesciline karar verilen bölümler arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarındaki görünümü de yeterince incelenmemiştir. Ayrıca, davacıların dayandığı 1318 Temmuz 5 nolu tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyup uymadığı konusunda keşif mahallinde yapılan uygulama yetersiz olup, dinlenen mahalli bilirkişiler, tutanak bilirkişileri ve tanıkların bir kısmı tapu kaydının taşınmaza uyup uymadığını bilmediklerini, bir kısmı ise genel bir ifade ile tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğunu belirtmişler ancak tek tek tapu kaydındaki hudutları göstermemişlerdir. Bu haliyle tapu kaydı uygulamasının yeterli olduğundan söz edilemez. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Kural olarak; bir yerin mera-yayla olarak kabul edilebilmesi için taşınmazın yetkili ve idarî merciler tarafından mera olarak tahsis edilmesi ya da taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera olarak kullanıla gelmiş olmasına bağlıdır. Bir yerin öncesinin veya halihazır durumunun tahsisli veya kadim mera veya yaylaklardan olup olmadığı ayrı usûl ve şekilde araştırılmaya tabîdir. Zira, tahsisli ve kadim yaylak ve meraların oluşumu itibariyle farklılıkları vardır. Tahsisli yaylak ve meralar, yetkili merciler tarafından kamunun yararlanmasına ayrılmak suretiyle ve tahsis yoluyla oluştuğu halde, kadim yaylak ve meralar, başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel olarak o yer halkının yararlanması suretiyle kamu malı niteliğini kazanırlar. Yargıtay HGK’nın 30.10.1991 tarih 1991/8 – 427 - 544 ve 03.05.1995 tarih ve 1995/17 – 149 - 502 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi bir yerin yetkili bir merci tarafından mera ve yaylak olarak tahsis edilmesi, evveliyatı itibariyle o yerin mutlak surette mera ve yaylak olarak kabulüne yeterli olmadığı gibi zilyetlikle iktisap iddiasının dinlenmesine de engel değildir. Ne var ki; yetkili merci tarafından bir yerin mera ve yaylak olarak tahsisinin yapılmış olması durumunda gerçek veya tüzel kişinin o yerdeki zilyetliği sona ereceğinden mera ve yaylak olarak tahsisin yapıldığı tarih itibariyle kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının saptanması gerekir. Taşınmazın tahsis yoluyla değil de kadim mera ve yaylak olduğunun anlaşılması halinde ise hiçbir şekilde kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir. Bu durumda mahkemece; taşınmazın tahsisli veya kadim yaylak ve mera olup olmadığının usûlüne uygun şekilde araştırılması gerekmektedir.
    Mahkemece öncelikle tespit tarihinden geriye doğru 15, 20 ve 25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise il kadastro müdürlüğünden getirtilmeli, keşifte nazara alınmak üzere dava konusu taşınmaza komşu bulunan parsellere ait kesinleşme şerhleri de bulunan kadastro tutanak örnekleri ile varsa tespite
    esas alınan tapu ve vergi kayıtlarının; itirazlı olmaları halinde ilgili dava dosyalarının; tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise kesinleşme şerhlerini içerir karar örneklerinin bu dava dosyası içine konulması, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca yayla tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden, 4342 sayılı Kanun uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı mülkî amirlikten sorulup saptanmalı, yapılmış ve bu yönetimsel işlemler kesinleşmiş ise yayla tahsis haritası ve eki belgeler yerinden getirtilmeli, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazın bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar ve uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, tapu fen memuru ve uzman üç ziraatçi bilirkişi, tespit tutanağı bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, bölgede mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi ve fen memuru eliyle yerine her iki harita çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, bu yolla dava konusu taşınmazların mera tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli, taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından mera tahsisi yapılmamış ise yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera olarak kullanılıp kullanılmadığı yolunda tespit tutanağı bilirkişilerinden olaylara dayalı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları çeliştiği takdirde tespit tutanağı bilirkişileri taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımları ile tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları arasındaki çelişki duraksamasız giderilmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, ayrıca davacıların dayandığı Temmuz 1318 tarih ve 5 nolu tapu kaydının sınırları tek tek okunmak suretiyle zeminde gösterilmesi sağlanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen ve gösterilemeyen sınırlar konusunda taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve dayanağı belgelerle denetlenmeli, uzman fen bilirkişisine yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği nokta ve sınırların işaretlendiği, keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilerek tapu kaydının kapsamı ve 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, komşu taşınmazlar ile arasında nitelik farkı olup olmadığı, davacıların iddialarına konu bölümler ile parselin geriye kalan bölümü arasında nitelik farkı olup olmadığı, kullanım sınırlarının bulunup bulunmadığı konusunda rapor düzenlettirilmeli, öte yandan uzman ziraatçi bilirkişiler aracılığıyla taşınmaz bizzat mahkemece görülüp gözlenmeli, taşınmazın fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin galip olduğu ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmeli, komşu taşınmazın toprak yapısı ile dava konusu taşınmazın toprak yapısı mukayese edilmeli, bu fiziksel olgular da keşif tutanağına geçirilmeli, ziraat bilirkişi kurulundan davacıların iddiasına konu kısımlar ile parselin kalan bölümünü karşılaştırır biçimde, çekişmeli taşınmazın bölümlerinin toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, taşınmaz bölümlerini dört taraftan gösteren panoromik fotoğrafları çektirilip, parsel sınırları da fotoğraflar üzerinde kabaca işaretlenerek, hakim tarafından onaylanmak suretiyle dosya arasına konulmalı, özellikle uzman bilirkişi fen memurundan keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye, uzman ziraatçi bilirkişilerden ise mahkemenin keşif tutanağına geçen gözlemini yansıtmaya, komşu parseller de nazara alınarak taşınmazın niteliğini belirtmeye elverişli ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın niteliği ve davacıların dayandığı tapu kaydının gayri sabit hudutlu olup miktarı ile geçerli olduğu kabul edilerek kapsamı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmelidir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda, çekişmeli taşınmazın kadim yayla olduğu ve davacıların dayandığı tapu kaydının taşınmaza uyduğu belirlendiği takdirde, kadim yaylalarda tapu kaydının hukukî kıymetinin olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ...in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının ise karşı temyiz süresi geçtikten sonra ileri sürülmesi nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi