23. Hukuk Dairesi 2013/9163 E. , 2014/2434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2013/213-2013/217
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirketle davalı arasında 31.08.2007 tarihinde imzalanan GPRS ile endeks okuma sözleşmesi ve 07.09.2007 tarihli ihbarname dağıtımı, enerji kesme-açma hizmet alım sözleşmeleri nedeniyle ticari ilişki bulunduğunu, 5510 sayılı Yasa"nın 81. maddesi ile sigortalı işçi çalıştıran özel sektör işverenlerinin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine"ce karşılanacağı hüküm altına alındığı halde, anılan primlerin kesilmeye devam edilerek müvekkiline iade edilmediğini, 15.07.2009 tarihine kadar yapılan kesintilerin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itiraz üzerine itirazın iptaline karar verilerek kararın kesinleştiğini, sonraki dönemlere ilişkin toplam 80.959,85 TL"nin tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının vaki itirazının haksız olduğunu ileri sürerek,itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında hizmet alımına ilişkin sözleşmeler bulunduğunu, kesintinin dayanağının Kamu İhale Kurumu"nun 25.10.2008 tarih ve 27035 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan Kamu İhale Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"in 4. maddesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 07.05.2013 tarih ve 1217 E., 2987 K. sayılı ilamıyla, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile, alacağın likit olduğu gözetilerek icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek davacı yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, alacağın likit olduğunun gözönünde bulundurulduğu belirtilerek davanın kısmen kabulü ile davalının Beyoğlu 4. İcra Müdürlüğü"nün 2010/43206 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 70.854,85 TL anapara üzerinden kabul edilen miktara takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %40"ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.