Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20310 Esas 2017/7195 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20310
Karar No: 2017/7195
Karar Tarihi: 30.10.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/20310 Esas 2017/7195 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/20310 E.  ,  2017/7195 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 352 parsel sayılı 113.528,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın bir bölümünün kendisine ait 101 ada 311 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisinin 16.06.2015 tarihli raporunda (H) harfiyle gösterilen 2.331,59 metrekarelik kısmın Hazineye ait 101 ada 352 parsel sayılı taşınmazdan iptali ile davacıya ait aynı yer 101 ada 311 parsele eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kadastro tespitinden sonra taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin kadastro tespitinden önceki nedene dayanarak hak talep etmesi mümkün olmayıp, hakkının satın aldığı çapla sınırlı olduğu tartışmasızdır. Somut olayda davacı da dava konusu Hazine adına kayıtlı 101 ada 352 parsel sayılı taşınmaza komşu ve maliki olduğu 101 ada 311 parsel sayılı taşınmazı 2007 yılında yapılan kadastro tespitinden sonra 05.10.2009 tarihinde çapa dayalı olarak satın almış olduğuna ve çapla birlikte kadastrodan önceki sebeple dava açma hakkını da devraldığı iddia ve ispat edilmediğine göre kadastroca oluşan tapu kaydının iptali ve tescile yönelik olarak açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.