Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4352
Karar No: 2018/6189
Karar Tarihi: 28.06.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/4352 Esas 2018/6189 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/4352 E.  ,  2018/6189 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir .
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar ... vekili ve ... İnt.... Hiz. Top. San. Tic. A.Ş. tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı ... yönünden temyiz isteminin reddine,
    2-Davalı ... İnt. .... Hiz. Top. San. Tic. A.Ş. yönünden ise;
    Dava 25.11.2013 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının haksahiplerine bağlanan gelir nedeniyle oluşan kurum zararının tahsili istemine ilişkindir.
    Davanın yasal dayanakları; işveren yönünden 5510 sayılı Kanunun 21/1. ve üçüncü kişiler yönünden ise, 5510 sayılı Kanunun 21/4. maddeleridir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği açıklanmıştır. Anılan madde ile tazmin sorumlularının Kurum karşısındaki sorumluluğu bir tavanla sınırlandırılmış olup, bu sorumluluk “...sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı…” bulunmaktadır. Maddenin açık hükmü karşısında; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
    Buna göre, gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerleri ile yargılamada yöntemince hesaplanacak gerçek zarar karşılaştırması yapılıp, düşük (az) olan tutarın esas alınması gerekmektedir.
    Anılan Kanunun 21’inci maddesinin dördüncü fıkrası ise, üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilebilecektir.
    Üçüncü kişinin rücu alacağından sorumluluğu kusur sorumluluğu esasına dayanır. Bir başka ifadeyle; üçüncü kişi, ancak kusurlu bir hareketinin varlığı halinde rücu alacağından sorumludur.
    İş kazası, meslek hastalığı ve hastalığın üçüncü kişinin kusuru sonucunda meydana gelmesi halinde rücu edilecek miktar ise; sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemelerin tümünün, bağlanacak gelirlerin ise başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, kusur karşılığından oluşmaktadır.
    5510 sayılı Kanunun 12. maddesinin 2. fıkrasında ise; işveren vekili tanımlanmış olup, maddede “İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren deyimi, işveren vekilini de kapsar. İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmü yer almaktadır.
    Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla sebebiyet vermeleri halinde; 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun 61 ve 62. (818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 50 ve 51.) maddeleri uyarınca teselsül hükümlerine göre birlikte sorumlulukları söz konusu olacaktır. Bu halde, ... Borçlar Kanunu’nun 62. maddesi uyarınca kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkı baki kalmak koşuluyla, her bir sorumlu yönünden kusurlarına düşen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına hükmedilmesi gerekmektedir.
    Buna göre rücu edilecek tazminat miktarı hesabında;
    a)İşveren/işveren vekili yönünden; hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirler ile yargılamada yöntemince hesaplanacak gerçek zarar karşılaştırması yapılıp, düşük (az) olan tutar belirlenmeli, işverene/işveren vekiline atfedilen kusur karşılığı miktarı hesaplanmalıdır. Bulunan bu miktar ile hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin yarısının üçüncü kişi/kişilere atfedilen kusur karşılığı miktarı hesaplanıp toplanarak, işveren/işveren vekilinin müteselsilen sorumlu olacağı tutar belirlenmelidir.
    b)Davalı üçüncü kişi/kişiler yönünden; 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin yarısının tüm davalılara atfedilen toplam kusur karşılığı hesaplanmalı, böylece davalı üçüncü kişi/kişilerin müteselsilen sorumlu olacağı tutar belirlenmelidir.
    c) Şayet yapılacak hesaplamada, toplam kusura göre belirlenen gerçek zararın, hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin yarısından düşük (az) olması durumunda, az olan bu tutardan tüm davalıların müteselsilen, gerçek zarar ile yarım ilk peşin sermaye değerli gelirlerin kusur karşılığı farkından üçüncü kişi/kişilerin münferiden sorumlu olacağı dikkate alınmalıdır.
    Mahkemece; davalılar ... ve ...nun 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin 4. fıkrası uyarınca,sorumlu oldukları miktar belirlenmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.

    SONUÇ : Hükmün tamamen silinerek yerine ""A-) Davanın Kabulu İle
    1-) 100.002,82 TL"sinin PSD "den kaynaklı kurum zararının 11.07.2014 tarihli gelir bağlama onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve bu miktar içerisinde davalı ..."ın ile ..."nun 52.590.67 TL. Miktardan davalı şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kayıt ve şartıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
    2-) Eksik 6.831,19 TL harcın 3.592,47 TL "sinden davalılar ..."ın ve ..."nun sorumlu olması kayıt ve şartıyla tamamından davalı şirketin sorumlu olması kayıt ve şartıyla davalılardan alınmasına
    3-)Davacı tarafça yapılan 1705,50TL masrafın 896.75 TL sinden davalılar ... ve ..."nun sorumlu olması kayıt ve şartıyla tamamından davalı şirketin sorumlu olması kayıt ve şartıyla davalılardan alınmasına davacıya verilmesine
    4-) 10.750,16 TL ücreti vekaletin 6.084,97 TL sinden davalı ... ve ..."nun sorumlu olması kayıt ve şartıyla tamamından davalı şirketin sorumlu olması kayıt ve şartıyla davalılardan alınmasına davacıya verilmesine
    5-) Davalı taraflarça yapılan giderin kendi üzerinde bırakılmasına
    6-) Sarf edilmeyen giderlerin iadesine ""ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ..."dan alınmasına, temyiz harcının istek halinde davalı ... İnt. .... Hiz.Top. San. Tic. A.Ş."ye iadesine, 28.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi